DÜNYA DENEYLERİ VE SOMUTKAZANIMLAR
GAZİ HALK MECLİSİ DENEYİMİNDEN…
“HELE BİR GÖRELİM…”
“Başlangıçta Halk Meclisi konusunda ben pek umutlu değildim. Bu kadar çabuk olabileceğini düşünmüyordum.”
“Mahallenin hepsinde Halk Meclisine karşı müthiş bir ilgi var. Öncelikle kimse inanmıyordu”
“Hele bir görelim diyenler vardı. Ya da çok net söyleyenler ‘yahu biz bunları çok yaşadık ama bir şey çıkmadı, inşallah siz yaparsınız’ diye karşılayanlarda oldu” (…)
Kafamızdaki şekiller, ideal örgütlülükler, hep en ileri, “en devrimci”, “en komünist” örgütlülüklerle büyümez mücadele. Sayısız ara aşamadan geçer. En ileri olana varmak için alt basamakların yürünmesini zorunlu kılar.
Bunu atlayanlar “keskinlik” yapabilirler ama halka önderlik yapamazlar. Gazi halkının Halk Meclislerini sahiplenmesi, devrimci politikada, önderlikte bu halkanın yakalanmasının sonucudur. Evet, taban örgütlenmelerinin önemi buradaydı işte. Halk ancak kendisinin söz-karar sahibi olacağı bir örgütlülükte kendi kaygılarını, korkularını atabilirdi.
Sevgili Devrimci Okul Okurları Merhaba;
Bu hafta dünya deneylerinden örneklerle halk örgütlülüklerini anlatmaya devam edeceğiz.
Halk örgütlülüklerinin hedefi, devrim sürecinde oynadıkları roller, işlevleri değişebilir.
Çünkü her örgütlülük o ülkenin hatta o ülkede belki bir bölgenin ya da alanın ihtiyacına göre biçimlenir.
Dünya devrimleri bunun çok zengin örnekleriyle doludur
1930’larda Vietnam’da köylülüğün temel sorunu topraktır. Mevcut topraklar sınırlı sayıda feodal beyin, belli kişilerin elinde toplanmıştır. Bunun yanı sıra yüksek vergileri, ürün fiyatlarının düşüklüğü ve benzeri etkenler köylülerin memnuniyetsizliğini arttırmıştır.
Bu süreçte Vietnam Komünist Partisi köylüler arasında hızla örgütlenmeye başlar. Onları kendi sorunları doğrultusunda Köylü Çiftçi Komiteleri ve Öz Savunma Birimleri içinde örgütler.
Eylül 1930’da köylülerin Nghe Anh Eyaleti’nin başkentine doğru başlattıkları yürüyüş Fransız uçaklarının bombardımanıyla katliama dönüşür.
Bu katliam üzerine Parti’nin önderliğinde ayaklanan köylüler denetimlerine geçirdikleri bölgelerde “Viet Sovyeti”ni kurarlar. Vietnam’ın ilk devrimci iktidarı olarak kabul edilen bu köylü sovyetlerinin programına baktığımızda bunların sömürge yönetiminden zarar gören köylü ailelerine yardım etmek, hukukun üstünlüğünde bir yönetim kurmak ve halk maliyesi oluşturmak gibi hedeflere sahip olduğunu görürüz.
Bu dönemde yine köylüler tarafından Halk Mahkemeleri kurulur. 1931 yılı ortalarına kadar varlığını sürdüren bu köylü sovyetleri Fransanın ağır saldırıları karşısında dağılırlar. Ancak Parti bu süreçten köylülerin güvenini sağlayıp güçlenerek çıkar.
İleriye yönelik köylü kitleleriyle köklü ilişkilerin kurulmasının tohumları atılmış olur.
1936’da Fransa’da seçimleri Halk Cephesi’nin kazanması sömürgesi durumundaki Vietnam’da belli bir demokratik ortam sağlar. 1937’de Vietnam Komünist Partisi, yönlendiriciliği altındaki kitle örgütlerini yasallaştırma kararı alır.
Sendikalar ve Köylü Birlikleri Yardım ve Dostluk Derneklerine, Komünist Gençlik Birliği Çin Hindi Demokratik Gençlik Birliği’ne, Kızıl Yardım Derneği Halk Yardım Derneği’ne dönüştürülerek legalleştirilir. Bunlara anti faşist olan herkesin katılması çağrısı yapılır.
Hızlı bir kitleselleşme sağlanır. Bu Parti’nin üye sayısında büyük bir artışı da beraberinde getirir.
Ancak bu ortam uzun sürmez. Fransa’da Halk Cephesi’nin iktidardan düşmesiyle Vietnam’da devrimci güçlere yönelik saldırılar tekrar başlar.
1939 yılı 2. Emperyalist Paylaşım Savaşı’nın başlama yılıdır. Japonya Fransa’nın sömürgesi Vietnam’a göz diker ve saldırı hazırlıklarına başlar. Bu durum karşısında demokratik ortamda legalleştirilen halk örgütlülükleri savaş koşullarına göre yeniden biçimlendirilir.
–Halk Örgütlülükleri Düşmanın Silahının Geri Tepmesine Neden Olur
Emperyalistler Vietnam’da “stratejik köyler” kurmuşlardır.
İşgal altındaki Vietnam’da emperyalistler, gerillalarla köylülerin ilişkisini kesmek, gerillaları desteksiz bırakmak için küçük köyleri belli merkezlerde toplayarak stratejik köyleri oluşturdular.
Stratejik köylerin etrafını tellerle çevirdiler, çevresinde mayın tarlaları oluşturdular, zırhlı araçlarla köpekli devriyelerle bu köylerin etrafında önlemler aldılar.
Amaç gerillanın bu köylerle ilişki kurmasını engellemekti. Ancak tüm bu önlemlere rağmen gerilla bu köylerle ilişki kurmayı başardı. Stratejik köylerde oluşturulan örgütlülüklerle düşman hakkında istihbarat elde ettiler. Örneğin kek satan yaşlı kadınlar, subayların ayakkabılarını boyayan çocuklar, zorla askere alınarak üslerde çalıştırılan gençler istihbarat toplama, düşmandan silah alma, dışarıya ve köyler arasında bağ kurmak için tünel kazmada gerillalara yardımcı oldular.
Halkın yardımıyla köylerin planları çıkarıldı, düşmanın uçaklarının, silah depolarının, mayın tarlalarının yerleri saptandı.
Vietnam halkı düşmanın en ağır baskı ve terörü altındayken bile Cenaze Derneği, Domuz Kesme Derneği gibi çeşitli isimler altında biraya geldi ve örgütlenmekten geri durmadı.
Bunlar görünüşte siyasal örgütler gibi görünmüyorlardı ancak kurtuluş mücadelesine destek veren halk örgütlenmeleriydi.
–İşgal Altındaki Filistin’de Halk Komiteleri
İsrail işgali altındaki topraklarda Filistin halkının günlük yaşamını sürdürmek, İsrail’in yaptırımlarına direnmek ve İntifada’yı sürdürmek için oluşturduğu örgütlenmeleri de örnek gösterebiliriz.
Mesela İntifada’nın temelini oluşturan Halk Komiteleri 1985-1986 yıllarında kamplarda İsraillilerin saldırılarına karşı korunmak için kurulan basit örgütlenmelerle başlamıştır.
“Başlangıçta bu komiteler altyapı sorunlarını çözüyorlardı. Gençlerin futbola karşı ilgileri değerlendirilerek, futbol sahaları askeri-siyasi eğitim alanlarına dönüştürüldü. Mezar, şehit aileleri ziyareti, kültürel çalışmalar, birlik ve dayanışma ruhunu güçlendiriyordu. Örgütlenme oturup güçlendikçe İsrail güçlerine ve karakollarına geceleri taşlı sopalı saldırılar düzenleyerek, İsrail denetimini zayıflatmaktaydı. İsrail güçleri özel birliklerle kampa girebiliyor fakat örgütlenmeyi sekteye uğratamıyordu.
İşte bu komiteler, Halk Komitelerinin temeli oldu. İNTİFADA öncesi ve sonrasında da gelişerek kurtuluş mücadelesinin altyapısını oluşturdular” (İntifada Dersleri)
Yine Filistin’de hayatın her alanındaki ihtiyaçları karşılamak için “Beslenme Komiteleri, İlk Yardım Komiteleri, Ticaret Komiteleri, Enformasyon Komiteleri, Destek Komiteleri” gibi onlarca komite kurulmuştur.
SOVYETLER
Devrim mücadelesi yıllarında Rusya’da kurulmuş olan İşçi, Köylü, Asker Sovyetleri de halk örgütlülükleridir.
Sovyetler fabrikalardan ya da köylerden başlayan taban örgütlenmeleri üzerinde yükseldiler. Farklı siyasi eğilimleri içlerinde barındırıyorlardı ve demokratik bir işleyişe sahiptiler. Sovyetler, Çarlık despotizmine karşı mücadele amacıyla kurulmuşlardı.
“Sovyet”in kelime anlamı; işçi, asker ve köylü delegelerinden oluşan kurul demekti.
Sovyetler 1917’de kurulmuş olmalarına rağmen ilk çıkış noktası 1905 ayaklanmasıydı. 1905 yılında gerek partiler gerekse sendikalar işçilerin mücadelesine önderlik etmekte yetersiz kalıyorlardı. İşçiler örgütlenmedeki bu boşluğu doldurmak, grevlerini sürdürmek ve yürütmek üzere kendi örgütlerini yani ilk İşçi Sovyetleri’ni oluşturdular. Ancak 1905 Ayaklanması’nın yenilgiye uğramasıyla bu Sovyetler dağıldılar.
1917 Şubat Devrimi’nden sonra ayaklanmanın şehirlere hakim olmasıyla ilk Sovyet örgütlenmeleri önce işçiler arasında oluşmaya başladı. İşçiler seçimlerle kendilerini temsil edecek ve toplanarak karar alacak delegelerini seçiyordu.
1917 Petersburg Sovyeti’nin en önemli özelliklerinden biri işçi ve asker temsilcilerinin ortak bir örgütlülüğü olmasıydı. Daha sonra diğer bölgelerde de askeri birliklerde yapılan seçimlerde askerler de Sovyetlere dahil edildi. Daha sonra İşçi ve Asker Sovyetlerine Köylü Sovyetleri de eklendi.
Lenin, Sovyetler hakkında şöyle diyor:
“Sovyetler, 1917 Eylül’ünden itibaren ilk olarak işçilerin ve köylülerin silahlı gücünü sağlayan yeni bir devlet aygıtı oluşturdular. Bu güç, eski sürekli ordu gibi halktan kopmuş değil, halka en sıkı biçimde bağlanmıştır. Askersel bakımdan bu güç, eski zamanlardakilerle kıyaslanamayacak kadar güçlüdür. Devrimci açıdan yerine başkaca hiçbir şey alamaz. Dahası, bu aygıt, kitlelerle, halkın çoğunluğuyla ilişki kurmaya olanak sağlar; hem bu ilişki öylesine sıkı, öylesine çözülmez, öylesine kolayca denetlenebilir ve yenilenebilir ki eski devlet aygıtında buna benzer hiçbir şey bulunamaz. Bundan başka bu aygıt seçimle meydana geldiğinden ve bürokratik formaliteler olmaksızın halkın isteğiyle yenilenebilir olduğundan tüm aygıtlardan çok daha demokratiktir. Eğer devrimci sınıfların yaratıcı halk dehası, Sovyetleri yaratmamış olsaydı, Rusya’da proleter devrim gerçekleşemezdi.
Sevgili Okurlar; haftaya başka bir konuda görüşmek üzere… Hoşcakalın…