Ata sözü:
Hasta ol benim için, öleyim senin için
Kişi kendisi için özveride bulunan bir kimseye, sırası geldiğinde daha büyük bir özveride bulunur.
Deyim:
Dost yüzünden; düşman gözünden bellidir
İnsan, iyi de kötü de olsa duygularını gizleyemez, aklından nelerin geçtiği bakışlarından anlaşılır.
Kıssadan hisse:
DALKAVUK SINAVI
Eskiden konaklarda dalkavuk bulundurmak adetmiş. Konağın birinde bir gün bey demiş ki: – Bir dalkavuk alacağım, filan gün imtihan var, sağa sola haber salınız.
Derken o gün gelmiş, kapının önünde dalkavuk adayları sıra olmuş. Biri içeri alınmış. Bey sormuş: – Sen dalkavuk musun?
– Evet efendim.
– Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.
– Olur mu efendim? Ben filan beyin yanında şu kadar, fişmekan beyin yanında da bu kadar sene dalkavuk olarak çalıştım.
Bey:- Olmadı, sen çık, demiş.
Derken ikinci, üçüncü….. adaylar gelmiş, konuşma hep aynı, cevaplar hep aynı.
Bey, dalkavuğunu bulamayacağını düşünmeye başlamış ki, içeri biri girmiş. Bey:
– Söyle bakalım sen dalkavuk musun?
– Evet efendim.
– Ama sen dalkavuğa hiç benzemiyorsun.
– Hayır, hiç benzemem efendim.
– Dur bakayım, biraz da benziyorsun galiba.
– Evet efendim. Ben biraz da dalkavuğa benzerim.
Bey hemen dışarı haber salmış:
– Tamam ben dalkavuğumu buldum.
Şiir:
” Bir anda” dediler
” Ne oldu?”
Bir anda ha!
Bir anda!
Efendi
Sürdüğün saltanat
Bir an gibi mi gelir sana?
“Bir an” diyor “bir an”
Çatal dilli yılan
Sen gün ederken gününü
Yatlarda, villalarda, cenneti alanlarda
Aç yatılan geceler “bir an ” ha
“Bir an”
Kerbela “bir an”
Sayısız isyan
Kılıçtan geçirdiğiniz onbinlerce can
Mazlumun ahı “bir an”
Öyle mi?
Serez Çarşısı Ortaklar “Bir an”
Darağacında Pir Sultan “bir an”
Öyle mi ?
Sen yalıyorken işgalcinin çizmelerini
Ayşe Hatunlar’ın sırtındaki mermileri
“Bir an” sanırsın öyle mi?
Zulmün, saltanatın, şatafatın
Doyurmuyor gözünü ya
“Bir an” diyorsun çocuklarımızın açlığına
“Bir an” diyorsun acılarımıza
Basılan köyler, yakılan ocaklar
Kan kan dereler, feryadı Kürdün
“Bir an”gibi geliyor sana…
Şadi Özpolat
*
Bir yanda ölüm orucu şehidimiz TAYAD’lı Şenay Hanoğlu’nun kızı Pınar Hanoğlu, bir yanda ölüm orucu şehidimiz Özgür Tutsak Osman Osmanağaoğlu’nun abisi Feridun Osmanağaoğlu… Biri annesinden, biri kardeşinden aldığı mirası onurla TAYAD’da büyütüyor. Kuşak farkı değil; işte tek gerçek… devrim kuşağı…
Şeyh Bedreddin’den bu yana tek kuşağız! Direnenler ama teslim olmayanlar!
Yarin yanağından gayrı her yerde, her şeyde, hep beraber diyebilenler işte böyle yan yana geliyorlar!