Örnek Resim

Anasayfa > GÜNDEM > Solun Köşe Taşları

Solun Köşe Taşları
Son Güncellenme : 26 Eki 2014 18:54

HALK CEPHESİYLE İLİŞKİ KESEN ESP, CENAZE VE EYLEM HIRSIZLIĞINA SOYUNUYOR!

Bilindiği gibi ESP, Kürt milliyetçi hareketinin Çayan Mahallesi’nde seçim standı açma bahanesiyle Halk Cephesi’ne yönelik başlattığı saldırılarda, saldıranların en önündeydi. Saldırmakla kalmayıp, kraldan kralcı kesilerek Halk Cephesi’yle her türlü sosyal, siyasal ilişkilerini kestiklerini açıkladılar. Doğrudur; sadece siyasal ilişkilerini kesmeyip selam sabahı da keserek ne kadar apolitik ve çocuk olduklarını göstermişlerdir. Halk Cepheli devrimcilere selam dahi vermeyen ESP, Gülsuyu’nda çeteler tarafından katledilen Cephe taraftarı İsmail Doğan’ın cenazesine, ilişki kestikleri Halk Cephesi’ne bir açıklama dahi yapmadan katıldığı gibi, bir de şehit hırsızlığı yapmaya kalkmıştır. İşte cenazenin kalktığı 6 Ekim günü Etkin Haber Ajansı (ETHA)’da çıkan haberden bir bölüm:

“İstanbul’un Maltepe ilçesine bağlı Gülsuyu Mahallesi Emek Caddesi’nde 4 Ekim günü uyuşturucu satıcısı Ercan Tenekeci tarafından vurularak öldürülen İsmail Doğan’ın cenazesi bugün kaldırılıyor.

Cenaze töreni için Heykel Meydanı’nda buluşan Gülsuyu halkı, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Partizan taraftarları “Çeteler halka hesap verecek” pankartının arkasında Gülsuyu Cemevi’ne kadar yürüdü.

Gülsuyu Cemevi’nde yapılan törenin ardından İsmail Doğan’ın cenazesi helallik almak için evinin önüne götürüldü. İsmail Doğan’ın cenazesi cemevinin önünden kaldırılan otobüsler eşliğinde Kurtköy Sığlı Mezarlığı’na götürülecek.”

Yani ESP’nin haberine göre İsmail Doğan’ın cenazesini ESP ve Partizan taraftarları Gülsuyu halkıyla birlikte kaldırmıştır. Peki İsmail Doğan katledildiğinde Gülsuyu’nda Halk Cepheliler nerededir? İlk haberlerinde tek kelime etmemişler. Dünya alemin bildiğini, gördüğünü yazmamışlar, tersine, habere göre cenazeyi ESP nin kaldırdığı anlaşılıyor. Haberi kaleme alan kişi eminiz ki, böyle bir haber içinde Halk Cephesi adının geçmemesi için kılı kırk yarmış, kıvranıp durmuştur. Evet Halk Cepheliler nerededir “ESP’liler cenaze kaldırırken”? 6 Ekim 2014 tarihinde çıkan başka bir haberinde onu da cevaplıyor ETHA;

“Cenaze töreni için Heykel Meydanı’nda buluşan Gülsuyu halkı, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Partizan taraftarları “Çeteler halka hesap verecek” pankartının arkasında Gülsuyu Cemevi’ne kadar yürüdü.

Halk Cephesi, İsmail Doğan için yürüyüş düzenledi, “İsmail Doğan’ı çeteler katletti hesabını soracağız” yazılı pankart açtı.”

Yani Gülsuyu halkı ESP’lilerle yürümüş, ESP’lilerle birlikte cenaze kaldırmış da, Halk Cephesi de bir yürüyüş düzenlemiş işte. Geçin bu masalları, kimi kandırıyorsunuz?!

ESP’nin kendine ait politik bir çizgisi yoktur, Kürt milliyetçi hareketin kuyruğuna takılmış gitmektedir. Bari ilişki kestiğiniz, bol bol iftiralar attığınız, karalama kampanyaları başlattığınız Halk Cephesi’nin cenazesinde “ölü” olmaya kalkmayın. “Her düğünde damat her cenazede ölü” olamazsınız. Bugün kraldan kralcı kesilip bizimle ilişki kesmekle de sonsuza kadar Kürt milliyetçilerinin kanatları altında kalamazsınız. Biraz omurgalı olun, dürüst olun. Ne halkı ne solu ne de kendinizi kandırabilirsiniz. Gerçekler güçlüdür, er ya da geç açığa çıkar, “Mustafa Ceylan’ı Halk Cephesi vurdu” yalanında olduğu gibi. İster beş satırlık bir haber yapın, ister methiyeler düzün Gülsuyu’nda verdiğiniz mücadeleye dair. Gülsuyu halkı İsmail Doğan’ın cenazesini kimin kaldırdığını da mahallesinde uyuşturucu çetelerine karşı kimin kan can bedeli mücadele ettiğini de çok iyi biliyor. Bu yalanlarla, küçük hesaplarla devrime katkı sunmak bir yana, devrimciliğin onurunu zedeliyorsunuz, kirletiyorsunuz. Bu kirlenmişliğinizle gideceğiniz yer bellidir. Gideceğiniz yer bataklıktır, düzenin bataklığıdır. Ki koşar adım oraya gitmektesiniz. Bu yol, yol değildir, geri dönün!

***
BİR CENAZE VE SOL’UN “SAHİPLENME” TAVRI…

İsmail Doğan, 4 Ekim’de Gülsuyu’nda bir uyuşturucu satıcısının silahlı saldırısı sonucu hayatını kaybetti. İsmail Doğan, Halk Cephesi’nin bir taraftarıydı… Gülsuyu’nda Halk Cephesi’nin yürüyüşlerine, etkinliklerine katılan, gücü yettiği kadar Cephe’nin yozlaşmaya karşı mücadelesine destek olan, devrimcileri sahiplenen biriydi… Yaşadığı yerde uyuşturucu satıcılarına karşı çıkması, duyarlı davranması, bu nedenle hedef olması ve hayatını kaybetmesi… bu sahiplenmesinin sonucuydu.

Halk Cepheliler, vurulduğu andan itibaren İsmail ve Mesut Doğan’ı sahiplendiler… Mahalledeki Halk Cephesi taraftarları hastaneye giderek aileyi sahiplendiler… Olası bir saldırı ihtimaline karşı önlem aldılar… Başından sonuna aileyle beraber oldular. Ki zaten aile de Halk Cephesi’nin sahiplenmesini doğru bulmuştu. Buradan hareketle… cenazenin Halk Cephesi öncülüğünde örgütlenmesi konusunda aileyle de ortaklaşıldı. Halkın Hukuk Bürosu Avukatları İsmail Doğan’ın hayatını kaybettiği gece hastaneye gelerek polisin delil karartma, görgü tanıklarına yalan ifadeler verdirtme ve yaşananları basit adli bir olay… çeteler arası hesaplaşma gibi göstermesini engellediler…

Halk Cepheliler, hızla mahallede duyuralar yaparak bir gün sonra yaklaşık 750 kişilik bir yürüyüş örgütlediler.

Halk Cepheliler’in sahiplenmesi doğru ve olması gerekendi. Cepheliler İsmail Doğan’ı sahiplenmiş, emek harcamış ve polisin-burjuva medyanın ”çeteler arası hesaplaşma-adli bir olay” gibi gösterme oyununu bozmuşlardır. Mahallede yozlaşmaya çetelere karşı öfkeyi bir kez daha açığa çıkartmışlardı.

Devrimci olmayan, bırakın devrimciliği halk kültüründe dahi yeri olmayan yaklaşımlar ise oportünizme aitti.

Oportünizmin kelime anlamı faydacılıktır. Oportünist sola da bu yaklaşım yön verir, politikalarını bu belirler. Emek harcamak, oportünizme uzaktır. O emek harcamadan, zora gelmeden ”öncü” olmayı sever. Hayat ve mücadele bu yaklaşımlarını defalarca tekzip etmiştir ama onlar vazgeçmemiştir.

Gülsuyu’ndada böyle yaptılar.

Halk Cepheliler, HHB avukatları aileyle beraber hastane önünde beklerken ESP’nin avukatları geldiler.

Aile, ”HHB avukatlarının olduğunu… onlara gerek olmadığını görüşmek istemediklerini” belirtince hastaneden ayrıldılar. Ertesi gün (5 Ekim) Halk Cepheliler akşam yapılacak protesto yürüyüşü için mahallenin dört bir tarafında çağrılar yaparken ESP ve Partizancılar adeta dedikodu yapmakla meşguldüler. . . Onlara göre İsmail Doğan, devrimcilerin sahipleneceği biri olamazdı. Yani bunu hakedecek biri değildi. O da serserinin tekiydi. İsmail Doğan için kıllarını kıpırdatmadıkları gibi bu söylemleriyle kendilerince Halk Cephesi’nin sahiplenmesiyle alay ettiler. .

İsmail Doğan, bir devrimci değildi. Devrimcileri seven sayan eylemlerine katılan, destek olan kapısını açan biriydi. Eksikleri olumsuzlukları yok muydu? Elbetteki vardı. Yozlaştırma politikalarından elbetteki etkilenen yanları vardı.

Onu, tüm bu gerçekliğiyle sahiplendi Cepheliler. Bu gerçekliğiyle onurumuzdur dediler. Ve Cephelilerle beraber yüzlerce mahalleli sahiplendi İsmail Doğan’ı.

İkinci gün 500 kişilik bir kitle, Cepheliler’in öncülüğünde İsmail’in vurulduğu yere yürüdü. Burada açıklama yapıldıktan sonra bir dakikalık saygı duruşu yapıldı. Saygı duruşu sırasında yürüyüşe ”destek” olmak için gelen 5 Partizancı saygı duruşunda bulunmayıp kitlenin dışına çıktılar. Bu sırada bir Partizan taraftarı ”İsmail’ide devrim şehidi yaptılar” diyerek dalga geçer bir tarzda Cepheliler’in arasından geçip gitti.

Bu hem cenazeye, hem de Halk Cepheliler’e açık bir saygısızlıktı. Ama herhangi bir cevap verilmedi.

O gece Cepheliler, cenazenin bulunduğu cem evinde nöbet tuttular. Ve cenaze sabahı yapılacak yürüyüş için saat 13:00’a çağrı yaptılar.

Peki sol ne yaptı? İsmail Doğan için kılını dahi kıpırdatmayan. Halk Cephesi’nin sahiplenmesiyle kendince alay eden sol, halkın sahiplenmesini görünce, daha doğru bir ifadeyle faydalanılacak bir potansiyel görünce Halk Cepheliler’in duyurduğu saatten bir saat önceye çağrı yaptı.

Nasılsa Halk Cephesi emek harcamış. . . Saatlerce mahallenin her tarafında çağrılar yapmış. . . Yüzlerce insan sokağa çıkmış. . . Oportünizme düşen emek hırsızlığıdır. Onlarda bunu yaptılar. Daha doğrusu böyle yapmaya çalıştılar. Ama başta da belirtmiştik. Hayat ve mücadele oportünizmin politikalarını defalarca ezip geçmiştir. Gülsuyu’ndada böyle oldu.

ESP, Partizan, HDP bileşenleri’nin çağrısıyla 50 kişi ancak toplanmıştı. Halk Cephesi ise 750 kişilik bir kitleyle büyük bir öfke ve coşkuyla disiplinle Cemevi’ne yürüdü. Fakat bu da yetmedi onlara. .

Bu seferde ”İsmail Doğan’ın Halk Cephesi’yle bir ilişkisi yoktur” yaygarasına başladılar.

Başta, sahiplenmemizle dalga geçenler, halkın sahiplenmesini görünce İsmail Doğan’ın aslında Halk Cepheli olmadığını farkettiler. Faydalanılacak, ucuz yoldan ”öncü” kesilecek zemin bulamayınca ”Halk Cephesi yalan söylüyor. İsmail Doğan’ın onlarla ilgisi yok” demeye başladılar. Böylece kendi kendilerini tekzip etmiş oldular.

Gülsuyu’nda Hasan Ferit’in şehitliğinden bu yana süren bir mücadele vardır. Bunun öncesi de vardır.

Bu mücadelede kimin ne kadar kararlı olduğu açıkça görülmüştür. ESP’nin bürosunu kapatıp gitmesinde görülmüştür mesela. Gülsuyu’nda Hasan Ferit’in mahkemesine çağrı için yapılan yürüyüşlere taraftarlarının katılmaması için nasıl uğraştıklarında görülmüştür. Halkta bütün bunları görmüştür. Yürüyüşlere katılımdaki çarpıcı fark bunun sonucudur.

Devrimciler, mahallelerinde bir insan uyuşturucu satıcıları tarafından ona karşı çıktığı için öldürülmüşse ona sahip çıkarlar. Halkında sahip çıkması için emek harcarlar. Bu tarz ölümlerin kanıksanmasını engellemeye çalışırlar. İsmail Doğan’ın Halk Cephesi’yle gerçekten hiç bir ilgisi olmasaydı da yine bu temelde sahiplenirdik. Çünkü bakış açımız yukarıda ifade ettiğimiz gibidir.

Sol, bu ciddiyetten uzaktır. Dedikodu, yaygara yapar. Söz konusu bir insanın ölümü-cenazesi olsa bile o önce faydacı bakar. Bu ciddi bir yozlaşmadır. Ve solun, bu yozlaşmayı mahkum etmeden, yozlaşmaya karşı mücadele etmesi mümkün değildir.

Bu Haberler Dikkatinizi Çekebilir

Adres:Katip Mustafa Çelebi Mahallesi Billurcu Sokak No: 20/2 BEYOĞLU-İSTANBUL Tel: +90(212)536 93 44 Fax: +90(212)536 93 45 E-mail: info@yuruyus.com
CopyLEFT Yürüyüş Dergisi 2004-2014 | İnternet Sayfamız özgür yazılım araçları kullanılarak kodlanmıştır.