Sultan Işıklı Halkın Savaşçısıdır, Faşizmin Mahkemeleri Yargılayamaz!
24 Eylül’de İstanbul – Çağlayan Adalet Sarayı C-Kapısı önündeki Sultan Işıklı’nın davasına yapılan çağrıda: “21 Temmuz 2012 tarihinde Gazi Mahallesi girişinde yaşanan çatışmada savaşçımız Hasan Selim Gönen (Rıza Komutan) şehit düşmüş ve diğer savaşçımız Sultan Işıklı ağır yaralanmıştı.
Halkımız!
Sultan Işıklı ve Hasan Selim Gönen halkın adaletini uygulayan savaşçılarımızdır. Bugün Halk Ayaklanmasında insanlarımızı katledenleri, kör edenleri, sakat bırakanları, 14 yaşında Berkin’imizi katledenleri, Hasan Ferit’i katleden uyuşturucu çetelerini ve daha nicelerini bu düzenin mahkemeleri yargılamıyor, tam aksine kolluyor. Bu durumda ise devreye halkın adaleti giriyor.
Bizler, halkın adaleti için savaşan savaşçılarımızı sahiplenelim. Ve haykıralım Sultan Işıklı’yı değil Hasan Selim Gönen’in katillerini, halk düşmanlarını yargılayın! Sultan Işıklı’yı sahiplenelim!” denilmiştir.
Asıl katilleri yargılamayan bu düzenin mahkemelerine karşı halkın adaletini uygulayanların sahiplenmesinin meşruluğuyla mahkeme binasının önüne gidenler polisin saldırısına uğradı ve gözaltına alındı.
Görülecek duruşma öncesinde Çağlayan İstanbul Adliyesi C Kapısı önünde Dev-Genç’liler eylem yapmak istediler. Katil polis Dev-Genç’lilere azgınca saldırarak onları yukarıya kadar sürükledi. Saldırıların ardından burada oturma eylemi başlatan Dev-Genç’lileri hazmedemeyen polisler, bu sefer de gaz sıkarak tekrar saldırıda bulundu. Dev-Genç’liler burada da bütün coşkularıyla katledilen Hasan Selim Gönen’i ve Halk Savaşçısı Sultan Işıklı’yı yalnız bırakmayacaklarını yarattıkları direnişle ortaya koydular. Dev-Genç’liler oturma eyleminin ardından duruşmaya gireceklerini belirttiler ancak AKP’nin beslemeleri C Kapısı’nın girişinde “sokamayız, izin yok” gibi gerekçeler gösterdiler. Dev-Genç’liler adliyeye istedikleri kapıdan girmeye hakları olduğunu ve bu dayatmanın hukuksuzluğunu ortaya koydular ve izin vermezlerse zorla gireceklerini söylediler. Polisler yaptıkları hukuksuzluğun yüzlerine vurulmasına karşı “bekleyin savcıyla görüşülüyor” şeklinde açıklamalar yapmaya çalıştılar. Yaklaşık 10 dakika bekleyen Dev-Genç’liler yan girişten hızla girerek alt bahçeye indi. Polisler tekrar önlerine çıkarak barikat kurdular. Dev-Genç’liler duruşmaya ne pahasına olursa olsun gireceklerini ve tekrar üst bahçeye çıkmayacaklarını vurguladılar.
Bunun üzerine katiller tekrar saldırdı ve Dev-Genç’lileri yerlerde sürükleyerek gözaltına almaya başladı. İçeride pankart açan Dev-Genç’lileri de zorla otobüse bindirdiler. Üst bahçede kalan kitleye de saldıran hazımsız polislere karşı, etraftaki halktan insanlar da tepki gösterdiler. Gözaltına alınmayıp yukarı sürüklenen Dev-Genç’liler de gözaltındakiler serbest bırakılana kadar sürecek olan oturma eylemine başladılar. Gözaltına alınan 17 Dev-Genç’li belediye otobüsleriyle arkadan kelepçeli halde Vatan Emniyeti Siyasi Şube’ye götürüldüler. Araç içinde de ters kelepçeli halde polisten işkence gördüler.
Halk Cepheliler ve Dev-Genç’liler polisin tüm saldırılarına rağmen mahkeme bitimine kadar adliye önünde oturma eylemi yaptılar. Mahkeme bitiminde gözaltına alınan arkadaşlarını sahiplenmek amacıyla Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne giderek oturma eylemine devam ettiler. Dev-Genç’lilerin kararlılığı karşısında çaresiz kalan polis 2 kişiyi (Caner Karabayır-Hakan Aydemir) gözaltına alarak direnişi bitireceğini sandı; ama yanıldı, oturma eylemi devam etti.
Gözaltına alınanların isimleri: Bakican Işık, Onur Dişkaya, Ebru Yeşilırmak, Ahmet Atılgan, Cansu Alataş, Helin Bölek, Elif Yönden, Ahmet Bay, Ebru Özkan, Zulal Özcan, Özkan Yılmaz, Denizcan Ablak, Bünyamin Kılıç (Şişli Çocuk Büro’da tutuldu), Yılmaz…, Özcan…, Ayhan…, Eylem…, Ozan…
Dev-Genç’liler ve Halk Cepheliler gözaltındakiler serbest bırakılıncaya kadar Vatan Emniyet Müdürlüğü’nün önündeki bekleyişlerini sürdüreceklerini belirtti. Ertesi gün tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilen Dev-Genç’lilerin tamamı serbest bırakıldı.