Faşist Teröre Karşı Devrimci Mücadele
BURSA
Marmara Bölgesi’nde ’80 öncesi faşistlerin barınamadığı yerlerden biri de Bursa’dır. En başından beri kararlı, kesintisiz anti-faşist mücadeleyle, gelişmeye çalışan sivil faşist hareket etkisiz hale getirilmiştir. Örneğin Bursa’nın Kemerçeşme Mahallesi’ndeki sivil faşist işgalin kırılması doğrultusunda başlatılan çalışmalar çerçevesinde ÜGD’nin bir kaç kez tarandığı, sivil faşistlere yönelik cezalandırmalar yapıldığı halde 1979’un ilk aylarına kadar henüz faşist işgal kırılamamıştı. Bursa’nın çeşitli bölgelerinden ve çevresindeki esnaftan sınırlı da olsa destek alarak tutunmaya çalışan faşistleri bölgeden atmak için eylemler düşünülmekteydi.
Sivil faşist harekete yönelik gerçekleştirilen devrimci şiddet eylemleri ve faşistlerin etkinliklerinin her geçen gün azalması esnafa da cesaret vermiş, o güne kadar verdikleri “haraç”ı da vermez olmuşlardı. Bu durumu kabullenemeyen faşistler ise saldırganlıklarını daha da artırdılar. Bu noktada mahalle halkı Devrimci Sol’a şikayetlerde bulunmaya başladı. Devrimci Sol ile halk arasında güçlü bağların kurulmasından rahatsız olan faşistler, Devrimci Sol’un prestijini sarsmak için devrimci ve ilericilerin gidip geldiği bir kahvehaneyi taramış, dini bir gün olan mevlüt gecesinde bir başka kahvehaneyi tarayarak “komünistler”in üzerine atmaya çalışmışlar, kahvehanenin taranacağından haberi olan ama çıkmakta geciken bir başka faşisti yaraladıkları için, yüzlerine gözlerine bulaştırmışlardır. Yine bir başka yerde Devrimci Sol adına kahvehane basıp içeridekileri yere yatırarak aramak istemişlerdir. Ancak bu kontra sahtekarlıklarına kendilerinden başka kimse inanmamıştır. Bölgede Devrimci Sol örgütlenmesinin halk ile kurduğu ilişkiler ve gerçekleştirdiği eylemliliklerle halka güven vermesi bu tür sahtekarlıkların açığa çıkmasının en önemli nedenidir.
Devrimci Sol’cular Faşistlerin azalan gücü ve etkinliğine son darbeyi vurmak üzere faaliyetlerini yoğunlaştırmıştır. Bursa’nın Yeşilyayla Mahallesi’nden başlayıp Elmasbahçe, Selamet, Çınar, Kemerçeşme, Fatih, Çirişhane, Soğanlıköy’e uzanan hattın kesilmesi gerekmektedir. Bunun sağlanabilmesi için bu yolda değişik zamanlarda pusular kurulmuş ve bu hattı onlar açısından riskli hale getirmek için devriyeler çıkarılmıştır. Silahlı nöbetler bu hatta tutulmaya başlanmıştır. Daha önceki nöbet denetimi de artırılarak eskisinden daha fazla insan seferber edilmiş, devrimci-demokrat halktan insanların gidip geldiği yerlerin güvenliği alınmıştır.
Bursa’da hedef nettir. Bir tek faşist kalmayıncaya kadar eylemler yoğunlaştırılacaktır. O yüzden daha cüretkar eylemler örgütlenmeye başlanmıştır. Faşist odaklara karşı daha cüretkar eylemlere girişilmesi düşüncesiyle o güne kadar oluşan statülerin hiç birisi tanımayarak ÜGD binası bir kaç kez Devrimci Sol yazılarıyla donatıldı. Bu yazılamaların bazısında bina taranıp uzaklaşılır. Binanın on-yirmi metre altında ve üstünde yol kesilerek kimlik kontrolü yapılır. Esnaf ve çevre halkına faşistlerin buradan atılacakları, saldırı ve rahatsızlıkların yakında biteceği hatırlatılır. Bu eylemler faşistleri şaşırtır. Binalarını dahi koruyamaz olurlar. Faşistlerdeki psikolojik çöküntü, devrimci-demokrat çevrede coşku yaratır. Son olarak Devrimci Sol’un bir bildirisi faşistlerin yoğun olarak bulunduğu ÜGD kitaplığına da girilerek dağıtılır.
Bu eylem şöyle gerçekleştirilir; Bildiri dağıtmak için önce silahlı iki kişi ÜGD binasına girer. İçeride bulunan 30 kadar faşist, yüzleri maskeli ve silahlı iki Devrimci Sol’cuyu karşılarında görünce adeta şok yaşarlar. Silahlı iki Devrimci Sol’cunun hemen peşinden iki Devrimci Sol’cu daha girer içeriye. Bu devrimcilerin ellerinde dağıtılacak Devrimci Sol bildirileri vardır. Bildiri dağıtılmaya başlanır. Bildiri verilen ilk faşist bildirinin altındaki Devrimci Sol imzasını görür görmez elini en yakın sandalyeye atıp adeta ölü gibi oturmuş, sonucu beklemeye başlamıştır. Diğerleri de bildiriyi aldıkça önce bildiriye sonra içeride bulunan Devrimci Sol’culara bakmaya başlamışlardır.Faşistlere yönelik yapılan konuşmada, Kemerçeşme’de faşistlere yer olmadığı, sonlarının geldiği, artık halka zarar veremeyecekleri, yüksek sesle anlatılır. Faşistlerden çıt çıkmamaktadır. Bu sürede aynı zamanda çevrede de bildiri dağıtılmaktadır. Mahalle tamamen denetim altına alınmıştır. Ayrıca mahalle muhtarı olan bir faşistin kahvehanesinde de bildiri dağıtılması devrimcilerin prestijini yükseltmiştir. Artık Bursa’da Devrimci Sol sözü dinlenir, güvenilir bir örgüt durumundadır.
1979 başlarında bölgenin hemen tamamında faşistlerin denetimi söz konusuyken, ’79 ortalarında faşistlerin çok dar bir alana sıkışmaları, Devrimci Sol’un anti-faşist mücadeleyi aktif olarak yürütmesinin ürünüdür. Faşist örgütlenmenin Kuruçeşme’deki kalıntılarını temizlemek için son bir darbe vurma kararı alınır. Geçmişten beri yapıla gelen silahla tarama, tahrip etme, duvarlarına yazı yazma gibi eylemlerin sonucunda ÜGD binasının yakılmasıyla sonuçlandırılır.
Ertesi gün ÜGD binasının o halini gören ve duyan halktan insanlar “bu iş burada bitti” demekten kendilerini alamazlar. Nitekim bir süre sonra ÜGD binası tuhafiye dükkanı olarak açılmıştır.
Faşistlerin Bursa’daki örgütlenmeleri devrimci şiddet eylemleriyle teker teker dağıtılmaya devam edilmektedir. Devrimci Sol’un eylemleri, örgütlenme faaliyetleri kesintisiz sürmektedir. Şehreküstü, Bursa’daki üst düzey MHP’lilerin dükkanlarıyla kurumlaşmaya çalıştıkları bir yerdir. Aynı zamanda MHP binasının da bu semtte bulunması, bu semtin sivil faşistler ve devlet tarafından özel bir korumaya alınmasına neden olmuştur. Bu semtte dükkanı bulunan MHP il yönetiminden, faşist Halil Sivri, Devrimci Sol tarafından hedef olarak seçilir. Faşistler tarafından güvenilir diye seçilen bu mekanda eylem yapılması, faşist saflarda panik yaratırken devrimcilerin prestijinin artmasını sağlayacaktı. Bu eylem aynı zamanda Maraş Katliamı’nın hesabını sormak için yapılacaktı. Daha önce bu iş yeri basılmış, Halil Sivri’nin yakını olan bir faşist cezalandırılmıştı. ’80 yazında eylem tüm zorluklara karşın gerçekleştirilir. Eylem, işyerinin çok kalabalık olmasından dolayı bir kaç kez ertelenir. Eylem gerçekleştirildiği zaman içeride Halil Sivri’den başka faşistlerde vardır. Savaşçıların üstüne atlayıp engellemek isteyen Halil Sivri’nin koruma görevlisi faşist bekçi ve Mudanya MHP ilçe yöneticisi ölür. Halil Sivri yaralı olarak kurtulur. Bunun yanında, üç faşist daha ağır yaralı olarak kurtulur. Eylem, Bursa’da düşmana korku, dosta büyük bir güven verir. Etkisiz kalan faşistler yerine artık devlet müdahale etmek zorunda kalır.
Devlet Baskı ve Terörünü Artırıyor Devrimci Mücadele Yok Edilemiyor
Bursa’da 1980 Şubat ayı sonunda, oligarşi yükselen devrimci mücadaleyi durdurabilmek amacıyla, devrimciler, ilericiler ve tüm halk üzerinde yoğun bir saldırıya geçti. Devrimcilerden başka bir çok sıradan insan da gözaltına alındı. Odalarda, Bursa Tüm-Der’de, sendikalarda polis terör estirdi. Hemen hemen tüm mahallelere giren polis semtlerde bulunan kahveleri ve evleri bastı. Bunların tümü topyekün bir saldırı biçimindeydi. Tüm devrimcilerin ve ilericilerin pasifize edilmesi, etkisizleştirilmesine yönelik devlet terörüydü. Bu saldırı planı uyarınca genellikle sendika yönetimindeki işçiler de “gizli örgüt” sanığı olarak gözaltına alındı. 20’yi aşkın devrimci tutuklandı. İşkenceler İstanbul 1. Şube’de devam etti. Gözaltı süresinin 15 gün olmasına karşın devrimciler 1 ay kadar işkencehanelerde tutuldu.
Bu saldırılar ülke genelinde sürmekteydi. 1980 yazında Devrimci Sol, ülke genelinde, işkencelere ve faşist teröre karşı mücadele kampanyasını örgütler. Bursa’da bu kampanya içinde yerini alır.
Bir süre önce Devrimci Sol’a karşı sürdürülen operasyonlar ve bazı tutuklamalardan dolayı polis, “Artık Devrimci Sol Bitti” diyordu. Bunun böyle olmadığını, kesintisiz sürdürülen mücadeleyle ve özellikle kampanya süresi içinde herkes tarafından çok açık bir biçimde görüldü. Eylem çizgisinin yükseltilerek sürdürülmesi karşısında polis ne yapacağını şaşırmıştı.
Kampanya süresince Bursa’da yapılan devrimci şiddet eylemleri ve cezalandırmalardan bazıları şunlardır; Yeşilyayla’da faşist bir diş teknisyeni cezalandırıldı. Işıklar Polis Karakolu basılarak nöbetçi bekçi etkisiz hale getirilip, silahı alındıktan sonra karakol bombalandı.Ayrıca bir polis noktası da tahrip edildi. Ve semtler geçmişte olduğu gibi faşist artıklardan temizlenmeye devam edildi. Örneğin, Alacahırka ÜGD binası kurşunlanmış ve aynı yerdeki faşist muhtarlık bombalanmıştır. Çınar’da faşistlerin manav ve terzi dükkanları bombalanmış ve kurşunlanmıştır. Zafer, Kemerçeşme, Selamet, Yeşilova, Yeşilyayla, Mollaarap mahallelerinde lastikler yakılarak yollar kesilmiş ve meşaleli gösteriler yapılmıştır. Devrimci Sol’un Haziran-Temmuz aylarında Bursa’da devrimci şiddet eylemleri devam etti.
Gazi Halk Meclisi: Mahallemizde Gerici Eğitime İzin Vermeyeceğiz!
Gazi Mahallesi’nde Şair Abay Konanbay Lisesi’nin arka tarafına yapılan okulun imam hatip ortaokulu olarak eğitime başlamasının ardından Gazi Halk Meclisi, 21 Ekim’de okul önünde eylem yaptı. İmam hatip ortaokulunun, mahallede yetersiz sayıda bulunan normal örgün eğitime dönüştürülmesi için imza kampanyasına başlayacaklarını dile getirdiler. AKP’nin, mahallelerini gericileştirmeye çalışmasına izin vermeyeceklerini söyleyen Gazi Halk Meclisi sözcüsü; “Bu okul normal örgün eğitime dönüştürülene dek mücadelemizi sürdüreceğiz. Gazi Halk Meclisi olarak imza kampanyası başlatıyoruz” diye konuştu.
Grup Yorum Elazığ’a Geliyor!
Elazığ´da Yozlaşmaya ve Emperyalist Saldırganlığa Karşı Grup Yorum Konseri çalışmaları büyük bir coşkuyla devam ediyor. 17-18-19 Ekim günleri Yıldızbağları, Fevzi Çakmak Mahalleleri ve Hozat Garajında esnaflar gezilerek konsere çağrı yapıldı. Esnafların dükkan camlarına konser afişleri asıldı. Araçla sesli duyuru yapılması için kayıt hazırlandı. Dersim’in Çemişgezek, Pertek ilçelerine ve Elazığ Merkez hatlarda çalışan araçların camlarına afişler asıldı. 25 Ekim’de Elazığ-Atapark’ta yapılacak konserin çalışmaları son güne kadar devam edecek.