Örnek Resim

Anasayfa > GÜNDEM > Devrim İçin Devrimci Okul

Devrim İçin Devrimci Okul
Son Güncellenme : 09 Kas 2014 21:43

Dünya Deneyleri ve Somut Kazanımlar

Sevgili Devrimci Okul okurları merhaba;

Devrimci mücadelede yaratmak, yeniyi üretmektir. Yaratıcılık hiç denenmemiş, hiç yapılmamış bir yöntemi devrimci mücadelenin ihtiyaçları için kullanmaktır. Yaratmak, yaratıcı olmak ve yeniyi üretmek bir devrimcinin nihai hedefine yani sosyalizme erişme çabalarının daha çok sonuç vermesini sağlar.

Üretici ve yaratıcı olmak, mücadelenin önünü açan, bulunduğu alanın önderliği, misyonunu yerine getirebilen her kişinin ya da her kurumun üyelerinin sahip olması zorunlu özelliklerdir.

Hedefleri ve idealleri olan bir devrimci yaratıcılığı ile her şeyi silaha dönüştürür.

Bu güçlü silahını düşmanla yüz yüze geldiği her vakit kullanır.

Devrimci, mücadelenin her alanında yaratıcı olmak zorundadır. Hapishanelerde, demokratik alanda, silahlı alanda olsun bu zorunluluk temelinde mücadele büyür.

Yaratıcı olmak için “zorunluluğu” tespit etmek, önümüze koyduğumuz hedefleri ulaşılması “zorunlu” basamak olarak nitelemek gerekiyor. Bu hedefe ulaşmak için karşımıza çıkan her engeli aşmayı, bir mevzi savaşını kazanmak gibi düşündüğümüzde varılamayacak hedef yoktur.

Asıl olarak da devrimcileri yaratıcı yapan, zorunluluklar değil; önlerine koydukları hedeflere ulaşmayı zorunluluk düzeyinde belirleyen iradeleridir. Hedeflerine kilitlenmektir.

Dayı’mızın dediği gibi, “Yaratıcılık; yürekle beynin birleşmesidir.”

Yaşatılan tüm acıların, infazların katliamların hesabını sormak içinde mücadele ediyoruz. Hesap sormak için gene bu acıları yüreğimizde her an her saniye hissetmek gereklidir.

Devrimci düşünen bir beyin yaratıcıdır. Zafer bu yaratıcı beyinlerle kazanılacaktır.

Dayı yürekle beynin birleşmesi derken savaşma isteğimizin bilince çıkartılmasını vurgulamıştır. Bir çok zorluk ve olanaksızlıklarla devrimci mücadeleyi sürdürüyoruz.

Fakat devrimci yaratıcılığımız ile tüm bu zorlukları kolayca aşabiliriz. En önemlisi de büyük başarılar yarattığımız yeni geleneklerin sağlamlaşmasını sağlamaktadır.

Yaratıcılık; her durumda pratik düşünmenin ürünüdür. İnsanın, evin, silahın vb. olanakların olmadığı durumda dahi mutlaka düşmanı vuracak bir beynin, yüreğinin olduğunu bilmektir. Ancak bu inanç dolu bir yürek ve yaratıcı bir beyinle mümkündür.

–Yaratıcılığı Büyütmek Silahlı Bir Örgütü Zafere Götürür!

Yaratıcılığı büyütmek; savaşı büyütmektir.

Yaratıcılığı büyütmenin en somut yolu olan tarihimizden ve şehitlerimizden öğrenmek; onlardaki yaratıcı tarzı iyi kavramak ve öğrenmektir.

Bütün ulusal kurtuluş savaşlarında halkı savaştırmanın, savaşı kazanmanın yolu yaratıcılıkla mümkün olmuştur. Silahları dahi olmayan halklar, karşısındaki düşmana silah olarak kullanmak için etrafında varolan herşeyi silaha dönüştürmüştür. Bu bazen taş, sopa vb. iken bazen bedenini saldırılara karşı barikat yapmıştır.

–Yaratıcılık   Hayatımızın Her Anında Yer Etmelidir!

Savaşı, en iyi düşünen kazanır. Çok silahı, askeri olanakları olan değil… Tabi ki bir savaşçının silahlara da, olanaklara da ihtiyacı vardır. Önemli olan bu silahları ve olanakları temin etme, kullanma yol ve yöntemidir. Geliştireceğimiz yol ve yöntemlerin sonuç alıcı olması yaratıcı düşünme ile mümkündür.

Ben silahı nereden nasıl bulurum sorusunun cevabını doğru düşünerek bulmak gereklidir.

Tarihte yaratıcılık ile ilgili hem legal alanda, hem de silahlı alanda olsun bir çok örneğimiz vardır. Örneğin bugün demokratik mücadele alanındaki yaratıcılığımız ile bir çok savaş taktiğimizi gelenekselleştirdik. Gençliğin parasız eğitim mücadelesi ile başlattığı çadır eylemleri artık meşruluğunu kanıtlamış yaratıcılık örneğidir. Ya da Grup Yorum’un binleri, onbinleri biraraya getirdiği bağımsızlık konseri yaratıcılığımız ve yapacağımıza olan inancımızla başarıldı.

Hayal ettik, tüm yaratıcılığımızı ortaya koyduk. Konser çalışması sırasında düzenin sahip olduğu hiçbir olanak biz de mevcut değildi.

Bazen yaptığımız bir eylem bir basın açıklaması burjuva basında yer etmediği halde geniş bir kitleye ulaşabiliyor ya da binler bizim politikalarımızla alanlara çıkabiliyor. Bunu yapabilmenin tek yolu ve yöntemi bizlerin yaratıcı düşünen beyinleridir.

Gecekondu yıkımlarında halkın kurduğu barikatlar dahi yaratıcılığın örgütlenmesi ile mümkün olmuştur.

Düşman topraklarına girer gibi yüzlerce polisi ile mahalleyi abluka altına alan iş makineleri ile yıkımlara gelen iktidarın uşağı polislere karşı halkın silahı barikatıdır.

Halkımız yaratıcıdır. Direniş içerisinde silahı yoksa evindeki kaynar suyu onun en güçlü silahına dönüşür.

Şehidimiz Ali Rıza Kurt’un komutanı olduğu birliğin İzmir Bayraklı Çınarlı Karakolu’na yönelik eylemindeki yaratıcılığı da bir başka örnektir. Eylemin yapılacağı karakolun bitişiğindeki apartmandan karakolun bacasına bomba paketi iple sarkıtılmış ve bombanın patlaması sonucu dışarıya çıkan polisleri savaşçılar tarayarak cezalandırmışlardır.

Cüret, inanç ve kararlılığın sonuçlarından birisi de yaratıcılıktır. Ciddi adımlar atmak isteyen, sonuç almak isteyen herkes üretken ve yaratıcı olabilir.

–Dünya Devrimleri Halkların Yaratıcılığıyla Doludur!

Tüm dünya halklarının düşmana karşı direnişinde elde ettikleri zaferlere bakacak olursak, bunlarda da yaratıcı olmanın büyük önemi vardır. Çünkü yaratıcı olmak direnmenin başka bir şeklidir.

Meksika’da köylülerin direnişine önderlik eden Zapata düşmanla savaşı sırasında kaleyi ele geçirmek istemektedir. Bu kale büyük toprak sahiplerinin de korunaklı bir mevzisidir. Fakat halkın yaratıcılığı aşılmaz denilen o yüksek kale duvarlarını aşmıştır. Köylü kadınların torbalarına doldurdukları barutu kalenin içine dışına altına açtıkları delikten dök-müştür. Düşmanın mevzisi halkın yaratıcılığı ile yerle bir olmuştur.

Yine Vietnam’da oluşturulan yeraltı şehirleri başka bir yaratıcılık örneğidir. Yeraltı şehirleri sayesinde Vietnam halkı Amerika’nın bombalamadıkları yer kalmayan ülkelerinde sağ kalabilmiştir.

Bu iki örnek daha halkların savaş konusundaki yaratıcılıklarının büyüklüğünü gösteriyor.

–Yaratıcı Olmak İçin Yetenek Değil İnanç Ve  Cüret Gerekir!

Gerçek bir savaşçı inancıyla ve cüretiyle bir çok zorluğun üstesinden gelebilir. Eski bir silahla düşmanın en korunaklı mevzisine girebilmek yaratıcılığın, inanç ve cüretin eseridir.

Silahım yok diyerek gelmesini beklemek, düşünmemenin, yoğunlaşmamanın yarattığı bir sonuçtur. Böyle bir durumdan başarı beklemek hayal olur.

Demokratik alanda dahi ben bunu mücadelenin silahlı alanına nasıl kanalize edebilirim bu bilgi ne için gerekli olur ya da buna benzer bir çok soru ile yaratıcılığımızı bütünleştirmeliyiz.

Hata yapmaktan korkmayanlar üretebilirler.

Sorumluluk alma cesaretinin artması ile gelişen kişilik üretken ve yaratıcıdır. Çünkü hata yapmaktan korkmaz.

Hatalardan ders çıkarmayı bilir ve kendisini geliştirmek için yeni olanakların, yeni düşünce ufuklarının kapısını açar.

İhtiyaçları karşılayan, sorun çözen olmalıyız. Bu da büyük istek ve yoğunlaşmayla gerçekleştirilebilir. Gerçekten sosyalizmi istiyorsak bunun silahlı mücadele ile gerçekleşeceğini biliyorsak bulduğumuz, gördüğümüz her bilgiye yoğunlaşmalıyız.

Düşmanın anlık saldırılarında dahi yaratıcılığımızı hayata geçirmeliyiz.

Üstün yetenekli değil yaratıcı olarak düşmanın karşısında zafer kazanmaya gönüllü olmalıyız. Bütün olanakları mücadelenin ihtiyaçlarına sunmalıyız.

Sevgili okurlar, haftaya başka bir konuda görüşmek üzere… Hoşçakalın…

 

Bu Haberler Dikkatinizi Çekebilir

Adres:Katip Mustafa Çelebi Mahallesi Billurcu Sokak No: 20/2 BEYOĞLU-İSTANBUL Tel: +90(212)536 93 44 Fax: +90(212)536 93 45 E-mail: info@yuruyus.com
CopyLEFT Yürüyüş Dergisi 2004-2014 | İnternet Sayfamız özgür yazılım araçları kullanılarak kodlanmıştır.