Örnek Resim

Anasayfa > GÜNDEM > Halk ve Vatan Sevgisi

Halk ve Vatan Sevgisi
Son Güncellenme : 21 Ara 2014 16:00

Halk ve Vatan Sevgisi  ÖZGÜRLÜK DEMEKTİR

Halk sevgisinin birbirini bütünleyen iki yanı vardır.

İlki; halka yönelen sömürü ve zulme karşı çıkmak..

İkincisi; halkın her şeyin en güzeline layık olduğu bilinciyle halk için sömürü ve zulmün olmadığı bir hayat istemek..

İşte bu karşı çıkışın ve isteğin gereğini yaptıkça, halk sevgisi de hayatın içinde somutlanarak büyür ve kişilikte kökleşir.

Halk sevgisinin kişilikte kökleşmesi demek, aynı zamanda insanın özgürleşmesi demektir. Ki özgürlük, sömürü dünyasında sömürü ve zulme karşı çıkmakla kazanılabilir ancak.

“İnsanın özgürlüğü” diyordu dünya halklarının onurlu aydınlarından Jean Paul Sartre; “kendisine yapılanlara karşı takındığı tavırda gizlidir.”

Devrimci bu olguyu “kendisine yapılanlar” la sınırlı biçimde dar olarak ele almaz. Onun için, özgürlük, halka karşı yapılanlara takınılan tavır, verilen karşılıkla doğrudan ilgilidir. Bunu sağlayan ise halk sevgisidir.

Halk sevgisi, kişiyi bireyciliğin penceresinden kurtarıp halkla bütünleşir.

Bakın, ne diyordu İbrahim Çuhadar yoldaşımız: “Halkımı, vatanımı çok seviyorum. İnsanlarımızın aç, yoksul işsiz, evsiz kalmasını istemiyorum. Sokaklardan, çöplerden ekmek toplamasını istemiyorum. Çocuklarımızın geleceğinin çalınmasını istemiyorum. Sokaklarda dilencilik yapmasını, arabaların vızır vızır geçtiği yollarda mendil satmasını istemiyorum. Hastane köşelerinde ölüme terk edilmesini, çocuklarını doyuramadığı için intihar etmesini, ekmek teknesi için kendisini ateşe vermesini istemiyorum…” ( Yürüyüş Sayı :332, 30 Eylül 2012)

Bunlar, herkesin hayatın içinde gördüğü gerçeklerdir. Ama görmekle, yorumlamakla yetinmez Cepheli. O, bu gerçekliği değiştirmek için ileri atılır.

İşte bu “atılım”‘ı sağlayan halk sevgisidir.

Halkını seven halkın maruz kaldıklarına da razı gelmez. Bu uğurda dövüşür ve mücadele içinde özgürleşir.

Nedir Özgürlük?

Dayımız diyor ki; “Düzenden her yönüyle kopmalıyız. Bizi düzene bağlayan hiçbir şey kalmamalıdır. O zaman beynimiz, yaşamımız, her şeyimiz özgürdür.”

Düzenden kopmak demek halkla, halkın umuduyla bütünleşmek demektir. Bu bütünleşme kişiliği güçlendirir. Halk sevgisi insanı özgürleştirir.

Özgürlük, “halkın isyanını büyütüp devrime ebelik yapmak” olarak somutlanır.

Bakın, Büyük Direniş’imizin sıra neferlerinden Ahmet İbili ne diyor:

“Emperyalizmin ve oligarşinin ne yapmaya çalıştığını biliyoruz. Köleliği herkese “özgürlük” diye yutturmaya çalışıyorlar. Bunun için “sol” bilinenleri de sömürü düzenlerinin içine çekip, kendi iktidarlarını güçlendirmeye çalışıyorlar. Düzeniçileşen sol ise, iktidar bilincini yitirip artık devrimci sol olmaktan çıkıyor. Düzenin sol değil ama, solgun bir aldatmacasına dönüşüyorlar. Onların misyonu, solculuğu, hedefi Avrupa Birliği’ne bağlanmak oluyor artık. Bizim misyonumuz ise, halkın isyanını büyütüp devrime ebelik yapmak..” (Ahmet İbili- Canım Feda- Syf:42 Boran Yayınları)

İşte bu misyonu, “bizim misyonumuz”u yaratan kaynak halk sevgisidir.

Kaynağı halk olan bu misyonu kuşananlar yenilmez, sevgileri de asla tükenmez. Tam aksine, o misyonun gereği yerine getirildikçe sevgileri büyür ve daha bir özgürleşirler.

Halk sevgisi, özgürlük demektir.

Özgürlük, sömürü ve zulme karşı çıkarak halkın her şeyin en güzeline layık oluğu bir hayatı yaratma kavgasında yaşanır ancak.

Özgürlüğümüzün kaynağı halk ve vatan sevgimizdir…

Bu Haberler Dikkatinizi Çekebilir

Adres:Katip Mustafa Çelebi Mahallesi Billurcu Sokak No: 20/2 BEYOĞLU-İSTANBUL Tel: +90(212)536 93 44 Fax: +90(212)536 93 45 E-mail: info@yuruyus.com
CopyLEFT Yürüyüş Dergisi 2004-2014 | İnternet Sayfamız özgür yazılım araçları kullanılarak kodlanmıştır.