Örnek Resim

Anasayfa > GÜNDEM > Halk ve Vatan Sevgisi

Halk ve Vatan Sevgisi
Son Güncellenme : 11 Oca 2015 17:51

SAVAŞÇININ HEDEFİNİ BELİRLEYEN  HALK SEVGİSİDİR

Onların tankları, füzeleri envai çeşit bombaları var. Bizim ise bedenimiz, beynimiz ve yüreğimiz. Yani ideolojimiz ve sevgimiz. Biz karıncayı incitmeye kıyamayız, onlar insana düşmandır. İnsan dediğin, halk dediğin gözlerinde bir solucandan farksızdır. Damarlarında gezen kan çoktan çekilmiş bomboş bir vicdan sahibidirler. Çünkü onların safı paranın ve saltanatın yanıdır. Bu yüzden gözlerini kırpmadan koca bir halkı katledebilirler. Biz ise tepeden tırnağa sevgiyiz. Bunun için insanın değerini biliriz. Bir halkı kucaklamak bir dünyayı kucaklamak gibidir.

Haksızlığın, adaletsizliğin, yoksulluğun olduğu bir dünyada insanlık da, insanca yaşamda olamazdı. Böyle bir yaşam için direnmek, halk kurtuluş mücadalesi vermek, onur ve namus için savaşmak bizim için meşrudur, gereklidir.

Yoksul halkımızın ezilen, sömürülen halklarımızın da bu savaştaki yeri tartışılmaz niteliktedir. Ve bu yüzden diyoruz ki, en güçlü silah insandır. Bir insandan daha güçlü silah yoktur. Ki, bu bir halk savaşıdır. Kitleler olmadan örgütlenemez, örgütlenmeden de kazanamayız. Vatana ve halka duyduğumuz sevgi bu halkın örgütleyip savaştırmayı zorunlu kılıyor. Bu sebeple halkla olan bağımız kuvvetli olmalı ve her koşulda halkı savaştırmalıyız. Bunu nasıl yaparız. Yolu, yöntemi ne olur? Bu soruların cevabı bizdedir. Savaşacak inanca, ideolojiye, yüreğe sahibiz. Ve egemenlere olan öfkemiz, hayatın içindedir, hayatın içinde birikir, biz hayattan, halktan kopmadıkça mutlaka kazanırız.

İdeallerimizin peşinde olmak, ideallerimize sahip çıkarak karanlıkta bir savaşçı olmak, yeni olanaklar yaratmaktır. Ve halklarımızı çeşitli şekillerde, çeşitli silahlarla katleden, sokak ortalarında işkenceyle öldüren, uyuşturucu çetelerini halkın üzerine kiralık katil olarak salan hasmımıza karşı savaşmak ne kadar meşru ise halkı da savaştırmak meşrudur. Bu yüzden halkın milisleri, savaşın her alanında olması gerektiği gibi halka örnek olmak görevini de başarıyla yerine getirmelidirler. Milisler halkın savaşçılarıdırlar. Ve bir savaşçı tüm enerjisini, savaşa adamıştır ve bu haliyle güç verir.

Savaşçının hedefleri büyük olmalıdır. Hedefini belirleyen de politik bilincidir. Düşmana olan öfkemizin temeli budur. İdealler, özlemler, öfke, halk ve vatan sevgimiz savaşma kararlılığımızdır. Bu yüzden ideallerimize sahip çıkarız. Ve bunlara sahipsek her şeye de sahip oluruz.

Halkın yaşadığı her sorunun temelinin düzenin sömürü sisteminde olduğunu gösterebiliriz. Halkın her kesimini bu temelde silahlandırmalıyız.

Düşman gölgesinden korkar, haksızdır çünkü. Halkın haklılığı, ezilmişliği bu savaşı zafere götürendir.

Mao “gerçek hayatta daima zaferi kazanan generaller bulmayı bekleyemeyiz” der. Öyleyse biz halkın her kesimini, işçisini öğrencisini, esnafını, ev kadınını, çocuğunu, emeklisini bu savaşın bir neferi yapmak için, zorluklar karşısında sarsılmayan, sürekli öğrenen, yenilenen savaşçılar yaratmak için, hiç yılmadan emek harcamalıyız.

Bizler biliyoruz ki, zalimlerin yüzyıllardır halka karşı uyguladığı vazgeçilmez bir silahı vardır. Halkı ölüm korkusuyla teslim almak. Bilir ki, ölüm korkusuna bir kez düştü mü insan, vatanını, değerlerini, düşüncelerini, onurunu çok kolay pazara çıkarır, satar. Fakat tüm bunların karşısında devrimcilerin en büyük silahıysa, ölümü altedecek olan halk ve vatan sevgisidir.

Bu eşitsiz, dengesiz savaşta insanoğlunun en büyük onuru, ölümü yenen iradesidir. Ve bizim savaşçılarımız, halkın içerisinden öfkeyle çıkan ve halklara öncü olan milislerimiz bu onurun sahibidir.

Bugün direnmenin suç sayıldığı, direnme hakkının gasp edildiği bir dünyada köleliği reddetmenin, uzlaşmamanın göstergesidir.

Halkın yoksul sokaklarında, halkın adaletini sağlayan kızıl maskelerimiz, işte bahsettiğimiz o ölümü altetme iradesiyle sokakları adımlayan halkın cüretli savaşçılarıyla, halk ve vatan sevgimizin gücüyle kazanacağız.

Bu Haberler Dikkatinizi Çekebilir

Adres:Katip Mustafa Çelebi Mahallesi Billurcu Sokak No: 20/2 BEYOĞLU-İSTANBUL Tel: +90(212)536 93 44 Fax: +90(212)536 93 45 E-mail: info@yuruyus.com
CopyLEFT Yürüyüş Dergisi 2004-2014 | İnternet Sayfamız özgür yazılım araçları kullanılarak kodlanmıştır.