Örnek Resim

Anasayfa > GÜNDEM > Mustafa Ceylan’ın Vurulmasının Her Anını Yalanlarla Ören ESP…

Mustafa Ceylan’ın Vurulmasının Her Anını Yalanlarla Ören ESP…
Son Güncellenme : 28 Haz 2015 13:53

MUSTAFA CEYLAN’IN VURULMASININ HER ANINI  YALANLA ÖREN ESP, GERÇEKLERİN HİÇBİR YALANLA GİZLENEMEYECEĞİNİ DÜŞÜNEMEDİ!

YALANLARLA ANCAK KENDİNİZİ DAHA DA KİRLETİRSİNİZ! VAZGEÇİN!

MUSTAFA CEYLAN’I İLGİSİ     OLMADIĞI HALDE HALK CEPHESİ VURDU DİYEREK, BİLE BİLE YALAN SÖYLEYEN ESP’NİN YALANLARINI YİNE MUSTAFA CEYLAN AÇIKLADI…

MUSTAFA CEYLAN’LA YAPTIĞIMIZ RÖPORTAJI DA OKUYUN VE İBRETLİK ESPYALANLARINI KENDİNİZ GÖRÜN!

Kürt milliyetçileri 29 Temmuz 2014 günü Çayan, Okmeydanı, Gazi, Sarıgazi başta olmak üzere İstanbul’un birçok mahallesinde Halk Cephelilere saldırdılar.

İçlerinde Halk Cephelilerin cezalandırdığı torbacıların ve çetelerin de olduğu kalabalık bir güruhla yapılan bu saldırılarda pompalı tüfek, tabanca, demir çubuk, molotof, taş, sopa, balta, bıçak ve ses bombaları kullandılar.

Çayan’da “cumhurbaşkanlığı seçim standımıza saldırıldı” yalanı ile başlayan saldırılar sonra Halk Cephesi’nin örgütlü olduğu diğer mahallelere de yayıldı.

Yüzlerce insanımız yaralandı.

– Esnafların dükkanları tahrip edildi, camları kırıldı, kasada bulunan paralar çalındı.

– 20’ye yakın aile tehdit edildi, evlerinin kapıları zorlandı, 4-5 evin camları kırıldı. 10-15 tane arabanın camları kırıldı.

– Okmeydanı Sibel Yalçın çay ocağı silahlarla tarandı, molotofla yakıldı.

– Sarıgazi Haklar Derneği molotoflarla yakıldı, kullanılamaz hale getirildi.

– Gazi Mahallesi, Hasan Ferit Gedik Uyuşturucu ile Savaş ve Kurtuluş Merkezi silahlarla taranıp, motoloflandı.

– Yürüyüş dergisine sloganlarla saldırıldı.

İnsanlarımız karnından kurşunla yaralandı, bir gözünü tamamen kaybedenler oldu, kolu çatlayan, burnu, dişleri kırılanlar, kafasına dikiş atılanlar ve pompalı tüfeklerle yaralananlar oldu.

Gazi Mahallesi’nde 16 yaşındaki İbrahim Öksüz çeteciler tarafından silahla vurularak öldürüldü.

Ayrıca bir kişinin de SYKP’liler tarafından burnu kırıldı.

Daha sayısız insanımız yaralandı, halkın ve esnafın malları zarar gördü.

Bu saldırılarda bir Cephelinin ölmemesi sadece bir tesadüftür. Kitle katliamına dönüşmemesinin nedeni Halk Cephelilerin sol içi şiddet konusundaki sorumlu ve ilkeli tavırlarıdır.

Kürt milliyetçi hareketi ve ona yedeklenen sol, uyuşturucu ve fuhuş çeteleri ile birlikte Halk Cephesi’ne karşı birlik oldular. Kendilerine ilerici, yurtsever, sosyalist diyenler, uyuşturucu çeteleriyle birlikte Halk Cephesi’ne saldırdılar.

Bu saldırılar yılların emeği ve bedeli nedeniyle polisin rahatlıkla giremediği mahallelerde gerçekleşiyordu. Günlerce Halk Cepheliler bir yandan AKP’nin katil polislerini, TOMA’larını diğer yandan da Kürt milliyetçilerinin saldırılarını püskürttüler.

Yaşanan süreç emperyalizmle uzlaşanlarla, savaşanlar arasındaki ayrım noktalarından birisi haline gelmiştir… Emperyalizme tek bir taş bile atmayanlar günlerce ve planlı bir şekilde Halk Cepheliler’e, Halk Cephelilerin yarattıkları devrimci mevzilere ve halka saldırdılar…

Yaşanan süreç “direnmeyen çürür, savaşmayan ölür” doğrusunun hayata geçmesiydi.

Parti-Cephe’nin ideolojik mücadelesini ve pratiğini, kendi uzlaşma politikalarının karşında bir engel olarak gören Kürt milliyetçileri ve onun kuyruğuna takılan sol Halk Cephelilere saldırdılar.

Çünkü, Halk Cephesi’nin mücadelesi devrim iddiasını yitiren; Kürt milliyetçi hareketin oligarşiyle uzlaşma politikalarına yedeklenen, oportünizm ve reformizmin halkı kandırmasının önünde engel olmuştur. Saldırıların temel nedeni budur..

Saldırıların gerçekleşme biçimlerinden birisi de yalan üretmek olmuştur.

ESP nin en önemli yalanı ESP li Mustafa Ceylan’ın vurulması olayıdır.

1 Ağustos akşamı Gazi Mahallesi’nde Halk Cepheliler’le beraber polise karşı çatışan ESP’li Mustafa Ceylan başından aldığı kurşun ile yaralandı… Günlerce ağır yaralı olarak hastanede yattı.

Mustafa Ceylan’ın başından vurulduğu andan itibaren gelişen sürecin HER AŞAMASINDA ESP YALAN SÖYLEDİ.

Halk Cephesi’nin açıklamalarına, devrimcilerin sözlerine asla itibar etmedi.

Bıkmadan, yalanlardaki bilgi eksikliklerine, mantık yoksunluklarına aldırmadan yalan söylemeye devam etti.

Kısa bir süre sonra görüldü ki; ESP, Mustafa Ceylan’ın vurulması olayını Halk Cephesi’ne karşı bir kampanyaya dönüştürmeye, “sol içi şiddet” lekesini Halk Cephesi’ne bulaştırmaya çalıştı.

Ortada bir tezgah vardı. ESP bu tezgahtan “siyasi kazanım” elde etmeye çalışıyordu.

Yalandan gelecek siyasi kazanımın günü bile kurtarmaya yetmeyeceğini unutmuştu ESP…

Kimi oportünist, reformistlerle hep bir ağızdan konuşulmaya başlanmış; Halk Cephesi’nin “şiddet uygulayan” “çatışan” olduğu söylenmeye başlamıştı zaten… Bir de Mustafa Ceylan’ın vurulmasıyla beraber Halk Cephesi “sol içi çatışmada taraf olan” “devrimci kanı döken” durumuna getirilecekti.

ESP yalan söyledi. Solun önemli bir bölümü inandı ya da inanmak istedi.

ESP durmaksızın ve telaşla yalan söyledi.

Uzlaşan, kendine ait bir politika üretemeyen, sonuçta da emperyalizmle aynı masada oturanların yanında yer alan ESP, onlar adına bir tür “yalan tetikçiliği” yaptı.

Burjuva politikalacılarıyla aynı kulvarda olduğunu göstermiş oldu.

 

ESP’nin Yalanları Nelerdi?

1-Mustafa Ceylanı vuran silah Cephelilerindi.

“1 Ağustos gecesi Halk Cephesi’nin mahallede barikatlarının bulunduğu alandan geçen Mustafa yoldaş, Halk Cephesi namlusundan çıkan kurşunlarla yakın mesafeden ve alnından vuruldu. Aynı alanda hemen sonra bir ESP’li daha yine Halk Cephesi tarafından ayağından vuruldu.” (Etkin haber ajansı, 5 Ağustos 2014, ESP açıklamasından…)

2-Mustafa Ceylan’ın kafasında iki kurşun var. “Saldırıda, alnının ortasından aldığı iki kurşunla vurulan Mustafa Ceylan’ın durumu ağır ve hayati tehlikesi sürüyor.” (Etkin Haber Ajansı, 1 Ağustos 2014, ESP açıklamasından…)

3-Mustafa Ceylan Halk Cephelilerin barikatlarında onlarla birlikte polisle çatışmıyordu. “Mustafa Ceylan, saat 21.00 sıralarında bu civarda. Arkadaşına gönderdiği bir mesajda, “Cemevi tarafındayım, burada ateş yakılıyor” diyor. Bir daha da kendisiyle görüşen olmamış.

“Daha sonra Halk Cephesi’nin barikatlarının bulunduğu yerden mahalle içine doğru koşmaya çalışırken görülüyor. Yüzü kan içinde.” (Etkin Haber Ajansı, 3 Ağustos 2014, Arzu Demir’in yaptığı haberden)

“Mustafa yoldaş Halk Cephesi saflarında kullanılan silahla vurulmuştur. Bu gerçeğin üzerini örtmek için onca yalana başvuran ve ‘Bizimle birlikte polise karşı çatışırken vuruldu’ diyen Halk Cephesi, dikkat edilsin, ‘Mustafa’yı polis vurdu’ diyememektedir. Diyemez de! Çünkü Mustafa’yı vuran silahın kendi saflarında kullanıldığını Halk Cephesi gayet iyi bilmektedir. Yalana dayalı laf cambazlığına soyunan ve Mustafa’nın kendileriyle birlikte olduğunu ispatlamaya çalışan Halk Cephesi, merminin çıktığı silahın kime ait olduğu konusunu çaresizce gözden ırak tutmaya çabalamaktadır.” (Etkin haber ajansı, 31 Ağustos 2014, ESP genel merkezinin cevabından…)

” ‘Bir ESP’linin anlatımından’ girişiyle belirtilen ve Mustafa’nın o gün Halk Cephesi saflarında polise taş attığını iddia eden anlatım ise düpedüz yalandır. Böyle ‘bir ESP’li’ yoktur, Mustafa’yı Halk Cephesi barikatlarında polisle çatışırken gördüğünü söyleyen hiçbir ESP’li de yoktur. Halk Cephesi, yarattığı bir sahte tanık üzerine yalan propaganda kurmuştur.” (Etkin Haber Ajansı, 31 Ağustos 2014, ESP Genel Merkezi’nin açıklamasından)

4- Mustafa Ceylan’a ateş edenler yakın mesafeden 70 cm’den ateş etmişler.

“Edindiğimiz bilgiye göre olay, dün akşam Halk Cephesi’nin barikat kurduğu Gazi Cemevi’nin arkasında meydana geldi. HÖC barikatlarının bulunduğu bölgede 70 cm gibi yakın mesafeden alnının ortasından iki kurşunla vuruldu.” (Etkin Haber Ajansı, 2 Ağustos 2014 tarihli haberinden)

5- Mustafa vurulmadan önce dövüldü.

“Mustafa alnından vurulmuş. Polisin aileye verdiği ilk bilgi; silahın 70 cm kadar yakın bir mesafeden sıkıldığı. Ayrıca gencin bedeninde darp izleri olduğu öne sürülüyor. Bu iddia doğruysa, silahla vurulmadan önce dövüldüğü ihtimali de gündeme gelebilir.” (3 Ağustos 2014, Etkin Haber Ajansı, Arzu Demir’in haberinden..)

“Ceylan’ın avukatı Sezin Uçar (….) Ceylan’ın “Cemevine yakın bir sokakta, Halk Cephelilere ait barikatın yakınında bir yerde vurulduğu söyleniliyor” dedi. Uçar, görgü tanıklarının olduğunu ve Ceylan’ın bir aracın ön kapısının açılarak hastane önüne bırakıldığı görüntülerin hastane kameralarında mevcut olduğunu belirttti.” (DİHA, 4 Ağustos 2014)

6- ESP kamera kayıtlarının Mustafa Ceylan’ın Halk Cepheliler tarafından vurulduğu ortaya çıkmasın diye kamera kayıtlarının silindiğini iddia etti.

 

,Kamera Kayıtları             Neden Alındı?

“1 Ağustos gecesine ait asıl önemli iddia şu: Olay yerini gören lise inşaatının güvenlik kamerası kayıtlarının o gece saat 24.00 sıralarında kendilerini ‘Halk Cephesi’ olarak tanıtan kişiler tarafından alındığı iddiası. Söz konusu kamera, o gece sokakta olanları muhtemelen kaydetmişti.

Halk Cephesi’nin İsmetpaşa Caddesi üzerindeki tüm dükkan sahiplerinden kameralarını kaldırtması ya da işlevsiz kılmasını istemesi de söz konusu iddiayı güçlendiriyor” (Etkin Haber Ajansı, 3 Ağustos 2014, Arzu Demir’in haberinden)

7- Mustafa’yı vuranlar onu hastanenin önüne attı.

“Vurulan genci, Gazi Hastanesi’ne atar gibi bırakan lüks marka aracın içindekilerin kim olduğu belli. Bu kişilerin olay ile bağlantıları nedir?” (Etkin Haber Ajansı, 3 Ağustos 2014, Arzu Demir’in haberinden)

8- ESP’liler Mustafa için hastanede yaşam mücadelesi veriyor dedikleri ve dilek feneri uçurdukları günden bir gün sonra Mustafa hastaneden taburcu oldu.

“ESP İstanbul İl Örgütü, Nurtepe’de başlayıp Gazi Mahallesi’ne sıçrayan olaylarda yaralanan ESP’li Mustafa Ceylan için yürüyüş gerçekleştirerek dilek feneri uçurdu.

Ceylan’ın vurulduğu yer olan Sultangazi Turizm Lisesi önünden başlayan yürüyüş, Ceylan için kurulan “Mustafa Ceylan umut çadırı”na kadar sürdü. “Mustafa Ceylan onurumuzdur”, “Biji PKK, yaşasın MLKP” ve “Yaşasın halkların kardeşliği” sloganlarının atıldığı yürüyüşte, “Diren Mustafa seninleyiz” pankartı ve Ceylan’ın fotoğrafları taşındı.

(….)

“Yürüyüşün ardından basın açıklamasını yapan ESP İstanbul İl Örgütü yöneticisi Erdal Demirhan, Ceylan’ın bir aydır hastanede yaşam mücadelesi verdiğine dikkat çekti. Devrimcilere şiddet uygulayan, siyaset yasağı getiren anlayışa karşı mücadele edeceklerini belirten Demirhan, ‘Bu işi bu hale getirenler çetelerle işbirliği yapmışlardır. Ama biz bu siyasi anlayışı mahkum edeceğiz’ diye konuştu. Mustafa Ceylan’ın sağlık durumuna değinerek hala hastanede yaşam mücadelesi verdiğine dikkat çeken Demirhan, “Onun hastanede verdiği hayat mücadelesi için şu an buradayız” dedi” (31 Ağustos 2014, DİHA)

9- Mustafa taburcu olmadan on gün önce yaptıkları açıklamada hastanede ailesi ile birlikte beklediklerini yazdılar.

10-Mustafa ailesi ile birlikte hastaneden ayrıldı. Ertesi gün ESP’liler “Mustafa yoldaşları ve ailesiyle birlikte hastaneden ayrıldı” dedi.

11-ESP Mustafa’nın vurulduğu anda polisin sadece gaz kapsülü kullandığını, ateşli silah kullanmadığını söyledi.

12-Mustafa’nın vurulduğu akşam ayağından vurularak yaralanan Anıl’ın dayısının Cepheliler’le konuştuğunu, Cepheliler’in Anıl’ı vurduklarını kabul ettiğini söylediler.

13- ÖDP Beyoğlu İlçe Başkanı konuştuğu bir ESP’linin kendisine “Mustafa Ceylan’ın vurulması olayının, Halk Cepleliler’in anlattığı gibi gerçekleşti” dediğini aktardı.

ESP bunu reddetti. Halk Cephesi’nin yalan söylediğini yazdı.

 

GERÇEKLER:

1-Mustafa Ceylan’ı vuran silah Cephelilere ait değildir. Mustafa’nın vurulmasıyla Cephelilerin hiçbir ilişkisi yoktur.

2- ESP yine yalan söylemiştir. Mustafa Ceylan kafasından tek kurşunla vurularak yaralanmıştır.

3- Mustafa Ceylan vurulduğu sırada Gazi Mahallesi’nde polisin halka yönelik yoğun bir saldırısı vardı. Mustafa Ceylan da polisin saldırısına direnenler arasındaydı. Polisler gazlarla, silahlarla saldırdılar. Bu sırada Mustafa vuruldu. (Orada olan Ö.Y nin anlatımından)

4-ESP yaptığı ilk açıklamadan itibaren Mustafa Ceylan’a 70 cm gibi yakın bir mesafeden ateş edildiğini iddia etti. Böylece hemen yakınındaki Halk Cephelilerin ateşi ile vurulduğunu ispatlamaya çalıştılar.

Nedir bu 70 cm meselesi? Örneğin ESP 60 yada 80 değil de neden 70 cm olduğunu iddia eder.

Mustafa’nın 70 cm mesafeden vurulduğunu nereden öğrenmiştir? Polisin yaptığı balistik incelemelerin sonuçları bile en az 10 gün sonra belli olmaktadır.

Atış mesafesini bulmak; adli tıp uzmanlarının bile belli bir süre geçtikten ve bazı incelemeler yaptıktan sonra bulabilecekleri bilgilerdir.

Sürecek

 

*

 

Tasfiyecilik çok değişik görünümlerde ve biçimlerde ortaya çıkar:

– Devrim ve iktidar iddiasının terk edilmesi; sivil toplumculuk, protestoculuk, icazetçilik, meşruluk yitimi, yasal particilik,

– Silahlı mücadelenin terk edilmesi; şiddet karşıtlığı, “terörizm” edebiyatı, parlamenterizm,

– Halka, halkın değerlerine uzaklık,

– Devrimcilere, devrimci değerlere saldırı, Uzlaşmacılık,

– Emperyalizm, faşizm, devlet, devrim… kavramlarının çarpıtılması, yerine burjuvaziye ait kavramların geçirilmesi,

– Halk demokrasisi, sosyalist demokrasi yerine burjuva demokrasisinin savunulması.

– Devrimcilere, devrimci değerlere saldırının altında yatan ideolojik, siyasi, kültürel zemin burada yatmaktadır.

– Tasfiyeciliğe karşı ideolojik mücadele, emperyalizme ve oligarşiye karşı verilen devrim ve iktidar mücadelesinden ayrı düşünülemez.

– Ne emperyalizm ve oligarşinin saldırıları ne tasfiyeciliğin saldırıları, devrimci ideolojiyi, devrimci değerleri ve devrim ve iktidar iddiamızı yok edemez. Çünkü biz Marksist-Leninistiz.

– Marksist-Leninist ideolojiye sahip olmayanlar teslimiyet ve tasfiyecilik rüzgarlarına yenik düşerler.

– Tek başına kalmayı ve bedel ödemeyi göze almadan devrim ve iktidar iddiası sürdürülemez.

– Faşizme ve emperyalizme karşı birleşmeyenler devrimcilere karşı birleşirler.

 

Bu Haberler Dikkatinizi Çekebilir

Adres:Katip Mustafa Çelebi Mahallesi Billurcu Sokak No: 20/2 BEYOĞLU-İSTANBUL Tel: +90(212)536 93 44 Fax: +90(212)536 93 45 E-mail: info@yuruyus.com
CopyLEFT Yürüyüş Dergisi 2004-2014 | İnternet Sayfamız özgür yazılım araçları kullanılarak kodlanmıştır.