Reformistler, hemen her yerde “devrim”den, “halkın iktidarı”ndan, “sosyalizm”den söz etmeye devam ederler. Bu onların “sol maske”sidir. Gerçekte ise reformizm, en kısa ve özet tanımıyla devrimden vazgeçmektir. Devrim iddiası olmayanlar, devrimden vazgeçenler için ise geriye siyaset yapacak tek zemin kalır, o da: SANDIK’tır. İşte bu durum, reformizmi devrim için, halkın çıkarları için “zararlı” hale getirir. Çünkü sol, sosyalist etiketlerden vazgeçmezken, iktidarın, sosyalizmin aracı olarak da kitlelere sandığı gösterir. Parlamenterist hayaller yayar. Faşizmin sandıkta alt edilip demokrasinin kurulabileceği yanılgısını propaganda eder.
Devrim ideali yoktur, küçük seçim hesapları adına kitleleri yanıltmak, “propaganda” adı altında bağımsızlığın, demokrasinin nasıl kazanılabileceği, halkın iktidarının nasıl kurulabileceği konusunda halkı yanlış düşüncelere sevk etmek pahasına oligarşinin şu veya bu kesimiyle ittifak yapanlar, “biz seçimleri bir araç olarak kullanıyoruz” da diyemezler.