Örnek Resim

Anasayfa > GÜNDEM > Şehitlerimiz ve Tutsaklaımız için Adalet İstiyoruz

Şehitlerimiz ve Tutsaklaımız için Adalet İstiyoruz
Son Güncellenme : 26 Haz 2015 12:24

ŞEHİTLERİMİZ VE TUTSAKLARIMIZ İÇİN ADALET İSTİYORUZ!

Bizler şehit ve tutsak aileleriyiz. Pek çoğumuz çocuklarımızın başına gelen adaletsizlikler ile öğrendik bu düzende adalet olmadığını. Ama sonra gördük ki adaletsizlikler, haksızlıklar sadece bizim çocuklarımızın başına gelmiyor. Pek çok insan bizim gibi aynı şeyleri yaşıyor. O zaman daha da bağlandık çocuklarımızın düşüncelerine. O zaman daha sıkı sarıldık mücadeleye. Çocuklarımızın öğrettiklerinden de biliyoruz ki, bu düzende adalet öyle kendi kendine gelmeyecek. Biz hakkımızı aramazsak, biz hukuksuzlukların peşine düşmezsek, adalet sağlanmayacak.

Toprağı, demiri işleyen biziz alınteri döken, üreten biziz biz, halkız, elinden lokması çalınan, zindanlarda tutsak evlatları katledilenleriz.

Hapishanede bulunan evlatlarımıza sahip çıktığımız için coplanan, dayak yiyen biziz. Tecrit işkencesi altındaki tutsaklarımıza sahip çıktığımız için, tecrite son dediğimiz için gözaltına alınan, tutsak edilen, devletin sivil faşistleri tarafından linç saldırısına uğratılan bizleriz.

Bu soygunun, bu zulmün son bulması için savaşalım. Özgür eşit adaletli bir vatan kuralım, tüm zenginliklerin sahibi biziz. Bizler en güzel şeyleri hak edenleriz. Bu güzellikleri kendi ellerimizle yaratacağız.

Evet bu düzen adaletsiz ahlaksız bir düzendir. Bizler TAYAD’lı Aileler olarak adalet istiyoruz. Bizler bu ülkede adaletsizliğin her türlüsünü yaşayan aileleriz. Gün oldu çocuklarımız faşist kurşunlarla katledildi. Gün oldu gözaltında kaybedildi, cenazelerine dahi ulaşamadık. Ve bugün hala bir mezarı olmayan evlatlarımız var. Gün oldu haftalarca gözaltında işkence gördük hem biz hem çocuklarımız. Sakat kalanlarımız oldu devletin bu zulmünden dolayı.

Haksız yere tutuklandı çocuklarımız. Hapishanelerde aylarca yüzlerini göremedik. İçeriden seslerini duyduk ama kendilerine ulaşamadık. İçeride çocuklarımız, hapishane kapılarında bizler işkenceler yaşadık. Metris’te ölüme yattı çocuklarımız, devletin tek tip elbise dayatmasını durdurmak için…

İşte biz TAYAD’lı ailelerin yaşadıkları böyle adaletsizliklerdir. Ve bugün de bu haksızlıklar adaletsizlikler devam ediyor. Devam edelim neden adalet istediğimizi anlatmaya. Şafak Yayla, Bahtiyar Doğruyol, Elif Sultan Kalsen eşit özgür bir ülke istedikleri için tutsak düştüler. Bu düzenin adalet saraylarında adalet dağıtılmadığını bizzat yaşayarak gördüler. Ve sonra gördüler ki bu devlet 14 yaşındaki çocuklarımızı katlediyor ve katillerini koruyor. Berkin için adalet istediler. Berkin’in katilleri yargılansın dedik ama bu ülkenin adaletinin uygulayıcısı olduğunu söyleyen hakim, savcılar bu taleplerimize kulaklarını tıkadılar. İşte Şafaklar onların duymayan kulaklarına adalet isteğimizi haykırdılar. Onlar Berkin’in katilleri yargılansın, Berkin için adalet istiyoruz dedikleri için tüm dünyanın gözleri önünde katledildiler.

Bizler onların ana babaları olarak diyoruz ki; Şafaklar’ı katleden devlet hesap verene, Berkin’in katilleri cezalandırılana kadar adalet istiyoruz.

-Adalet arıyoruz! Evlatlarımızın katilleri cezalandırılıncaya kadar…

– Adalet İsiyoruz! Katledilen, kaybedilen evlatlarımızın hesabını, alınterimizin hesabını, hapishanlerdeki insanlarımızın hesabını istiyoruz!

Nasıl ki kaybedilen mezarsız ölülerimiz için ölümü göze alıp direndiysek, yine adalet talebimiz için direneceğiz.

Ali Yıldız gerillada katledildi ve cesedi bir dağ başına gömüldü. Yıllarca haber alamadık, cenazesine ulaşamadık. Ve yıllar sonra şehidimizin kemiklerine ulaşıp ona bir mezar yapabilmek için bedenimizi ölüm orucuna yatırmak zorunda kaldık. Aylarca ölümü göze alarak direnerek cenazemize ulaştık. Bize bu acıları yaşatanlardan, şehitlerimize bir mezarı bile çok görenlerden hesap sormak için ADALET İSTİYORUZ.

19-22 Aralık 2000 tarihinde 20 hapishanede katliam yaptı bu devlet. Ve 28 tutsağımızı katletti. Bayrampaşa Hapishanesi’nde 6 kadınımızı diri diri yaktılar. Ve bu yaptıkları katliamı tutsak evlatlarımızın tecrite karşı, F Tipi hapishaneler açılmasın diye başlattıkları ölüm oruçlarını bitirmek için yaptıklarını söylediler. Yani devlet çocuklarımızın ölüm orucunda ölmelerini istemediği için bu katliamı yapmış ve adına da “Hayata Dönüş” demişti. Biliyoruz ki devlet bu katliamı çocuklarımızın ölmemesi için değil onları F Tipi tecrit hürelerinde gün gün öldürmek, düşüncelerinden vazgeçirmek için yaptı. Hücrelerde bağımsızlık şiarlarını, ulusal onuru, adalet özlemini boğmak istiyorlar.

“F Tipleri Hukuku”  Olan Bir Ülkede Hukuk, Adalet Yoktur!

Bizler 19-22 Aralık Hapishaneler Katliamı’nda öldürülen çocuklarımız için adalet istiyoruz.

Bu düzenin adalet sağlamayacağını biliyoruz.

Biliyoruz çünkü, 19-22 Aralık Katliamı’nı yapanlar hala cezalandırılmadı. Onların cezalandırılmadığı gibi katledilen sakat bırakılan çocuklarımıza davalar açıldı. Çocuklarımız yargılandı.

Biz TAYAD’lı Aileler, katliamcıların cezalandırılmasını istiyoruz. Bu ülkede hukuk yok. Ve 10 yıl önce mahkeme kapısında söylediklerimizi tekrar ediyoruz; “Bizler bu ülkede adaletin nasıl işlediğini biliyoruz. Buna rağmen, katledenlere değil, yaralı kurtulanlara dava açılması, bizi adalet isteğimizden vazgeçiremez. 19-22 Aralık’ta diri diri yakılarak, gaz bombaları ve kimyasal gazlarla boğularak, kurşunlanıp, işkenceler yapılarak katledilen evlatlarımızın acısı hala yüreğimizde. Acımız ve öfkemiz dinmediği gibi, her geçen gün artmaktadır. Çünkü, 19-22 Aralık katliamı beş yıldır 119 canımızı alan tecrit politikasıyla devam ediyor. Tüm duyarlı kamuoyunu bu katliama ve hukuksuzluklara karşı mücadele etmeye çağırıyoruz.”

19 Aralık’ın katilleri, içine evlat, eş, kardeş, yoldaş ateşi düşürdükleri yüreklerin, aradan geçen yıllar içinde soğumasını bekliyorlarsa, boşunadır.

Katillerin yerine katledilenleri yargılayan bir düzenden, adaleti sağlamasını beklemiyoruz. Bu nedenle adaleti biz sağlayacağız.

Sanmayın ki sokak ortasında vurulan, hücrede katledilen devrimcilerdir. Onlar, bağımsızlığa kurşun sıkıyorlar.

“Kahraman şehitlerimiz için adalet istiyoruz!”

Ulucanlar Hapishanesi’nde testere ile katledilen şehitlerimiz için, Ümraniye Buca’da katledilen evlatlarımız için adalet istiyoruz.

Halka Karşı suçlarda zaman aşımı işlemez… Adaletsiz geçen zaman adalet bilincini aşındırır… şehitlerimiz adaletsiz kalmayacak… Adalet istiyoruz!

Bu ülkede adalet olmadığı için, bir avukat bedenini ölüm orucuna yatırdı. Müvekkillerinin hakkını hukuk yolu ile sağlanmayacağını gördüğü için ölümüne direndi.

“Bu ülkede 12 yıldır avukatlık yapıyorum. Yüzlerce DGM davasına girdim. Onlarca infaz davasında evlatlarını kaybedenlerin avukatlığını yaptım. Hep katiller beraat ettirildi. Halk adalet isteğini bulamadı. Banka batıranlar, halkın paralarını zimmetlerine geçirenler, soyguncular, dolandırıcılar el üstünde tutulurken vatanımızın bağımsızlığı, halkımızın özgürlüğü için, ulusal onurumuz için mücadele edenler hücrelere kapatıldı. Bu baskıdan herkes payını aldı.” diye açıklıyor ölüm orucuna başlamasının nedenini.

Bizler alın bandı bağlamaktan hoşlanmıyoruz. Evlatlarımızı ölüme uğurlamaktan da hoşlanmıyoruz. Ama madem ki bize bu dayatılıyor, bunun için ölümü de göze alırız. Her türlü bedeli ödemeye hazırız. Abdi İpekçi direnişimiz bu sözümüzün ispatıdır. Gece demeden gündüz demeden kar kış 3 yıl 4 ay 2 hafta 1 gün toplam 1230 gün Ankara’nın göbeğinde bir parkta direndik.

Evet bizler biliyoruz, bu ülkede ölümü göze almadan hak kazanılamaz. Bunun bilinciyle direndik, direniyoruz.

Onurumuz, geleceğimiz için, adalet için direnmeye devam edeceğiz.

Tüm şehitlerimiz ve tutsaklarımız için adalet istiyoruz.

Bu Haberler Dikkatinizi Çekebilir

Adres:Katip Mustafa Çelebi Mahallesi Billurcu Sokak No: 20/2 BEYOĞLU-İSTANBUL Tel: +90(212)536 93 44 Fax: +90(212)536 93 45 E-mail: info@yuruyus.com
CopyLEFT Yürüyüş Dergisi 2004-2014 | İnternet Sayfamız özgür yazılım araçları kullanılarak kodlanmıştır.