DEVRİMCİ POLİTİKALARIMIZLA, DEVRİMCİ SANATIMIZLA
TÜM ENGELLERİ BOŞA ÇIKARA ÇIKARA, CEPHELİLERİN
YOĞUN EMEĞİYLE BU KONSERLERİ YAPIYORUZ
Grup Yorum 30. yıl konserlerinin 3.sünü İstanbul Bakırköy pazar alanında düzenledi.
Önce Adana, sonra İzmir’de yapılan 30. yıl konserlerine son olarak İstanbul’da yapılan konser eklendi. Yüzbinlerin katıldığı konseri miting alanına çeviren Grup Yorum yasaklara önemli bir cevap verdi.
Sabah saatlerinden itibaren konser alanının çevresinde polis ablukası vardı. Onlarca çevik kuvvet polisleri ve TOMA’larla olağanüstü bir hal olduğu izlenimi vermeye çalıştılar. Konser görevlilerinin kararlılığı sayesinde abluka kaldırıldı ve saat 16.00’da kapıların açılmasıyla beraber yüzbinler konser alanına aktı.
Halk Cephesi’nin örgütlediği “Adalet İstiyoruz” kampanyasıyla ilgili temsili çadırın açıldığı alanda, çeşitli kurumların açtığı stantlara ilgi yoğundu. Bir yanda kitaplar ve dergiler, diğer yanda devrimci tutsakların ve TAYAD’lıların el emekleri göz dolduruyordu.
Saatler 18.30’u göstermesiyle beraber, yüzbinlerin “Grup Yorum Halktır, Susturulamaz” sloganlarıyla konser başladı.
Grup Yorum tüm milliyetlerden tüm inançlardan halka “hoş geldiniz” diyerek başladı konuşmalarına. Yasakların, engelleme çabalarının boş olduğu ve meydanların halka ait olduğu vurgulandı. Ankara ve Dersim’de de meydan konserlerimizi yapacağız diyerek kararlılıklarını gösterdiler. Ve 30 yıllık serüvenlerini türkülerle özetlemeye başladılar.
Sahnede ayrıca direnerek kazananlar da söz aldılar. Direnerek kazanan ve kooperatifleşen Kazova işçileri sahnedeki konuşmasında “direndik ve kazandık, hep yanımızda olan Grup Yorum’a teşekkür ediyoruz” dediler. Eskişehir’de görevine dönmek için çadır kurup, açlık grevi yapan öğretmen Hatice Yüksel de konuşma yaptı.
Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Av. Ebru Timtik de sahneye çıtı. Bir hukukçu olarak ülkedeki adaletsizliklere vurgu yaptı. “Adalete olan açlık mutlaka doyurulmalıdır. Yoksa insanlık onuru yara alır, yaşam değerini yitirir. Adalet yalnızca mahkeme salonlarının önünde aranmaz. Orası yalnızca küçük bir parçasıdır adalet istemenin. Ama önemlidir, çünkü iktidar adaleti orada bulabileceğimizi söylemektedir. Gidip bakarız iktidar doğruyu söylüyor mu? Orada adalet var mı? Yok mu? Bulanınız oldu mu?” dedi. Sivas Katliamı, Hasan Ferit Gedik, Medeni Yıldırım, Torunlar, Soma, Ermenek, Gazi, Maraş, 77 1 Mayıs, 19 Aralık davalarını hatırlatarak hiçbirinde adaletin bulunamadığını söyledi. Ayrıca ülkedeki birçok sosyal adaletsizlik örneklerini de sıraladı. Son olarak “yani adaletsizlik yoksa onurlu bir yaşam imkanımız yoktur. Adalet arıyoruz… Ama adalet aramakla bulunmaz biliyoruz. Biz adaletin mücadelesini veriyoruz. Bu hepimizin hayat kavgasıdır. Gelin bu kavgada omuz omuza olalım” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Grup Yorum’a bir destek de dünyanın öbür ucundan geldi. ABD’li sanatçı Joan Baez de Grup Yorum’u yalnız bırakmadı. Joan Baez sahneye çıkarak herkese merhaba dedi ve kendi ezgilerinden birini seslendirdi. Ardından sıcak bir şekilde karşılandığını vurgularken bu karşılama için teşekkür etti. Tutuklu Grup Yorum üyesi Muharrem Cengiz’in kırık gitarı Baez’e hediye edildi. Joan Baez, Muharrem Cengiz’in kırık gitarını kast ederek “bu gitarı ve hepinizi seviyorum” dedi ve “kırılan ne varsa birlikte tamir edeceğiz” dedi.
Konserin örgütleyicisi Halk Cephesi, yaptığı açıklamada meydanların halka yasaklanamayacağını meydanların halka ait olduğu vurgulandı. Faşizmi durdurmanın tek yolunun direnmek olduğunu ve ayaklanmanın ardından baskı yasaları çıkaran AKP’nin terörünü arttırdığı ve bu terörü durdurmanın tek yolunun direnmek ve örgütlülükleri büyütmekten geçtiği vurgulandı.
Adaletin olmadığına dikkat çekilirken “Mahkemelerin adalet vermediği bizim ülkemizde bu nedenle en kıymetli halk çocukları adalet savaşçısı olur dikilirler zulmün karşısına. Adalet Şafak’tır, Bahtiyar’dır, Elif Sultan’dır bizim gibi ülkelerde. Bizlere ekmek ve adalete sahip olabilmenin yolunu gösteren ve son sözlerinde bizleri çok sevdiğini haykıran, yoldaşlarımıza tüm şehitlerimize sözümüz olsun, ‘Biz de sizi çok seviyoruz.’” denildi. Ve bütün halk adalet mücadelesine katılmaya, güç olmaya çağırıldı.
Feda şarkısına gelindiğinde eski Grup Yorum elemanları da sahnede yerlerini aldı. Konserde ayrıca bir klip de çekildi. Yeni albümlerinde yer alan, Ruhi Su’nun seslendirdiği Aydost türküsüne yüzbinlerin sesleriyle klip çekildi.
Konserde ayrıca çeşitli dans topluluklarının dansları da sahnede sergilendi. Özellikle Berxwedan Jiyane türküsüyle beraber sergilenen oyun yoğun ilgi çekti.
Yeni çıkan Ruhi Su albümünden de eserler seslendirdi Grup Yorum. Ellerinde Pankartlar türküsü seslendirilirken tek tip birliği kitlede büyük coşku yarattı.
Yine Grup Yorum bünyesinde yetişen Umudun Çocukları Orkestrası da sahne alarak Ruhi Su’nun Annem Beni Yetiştirdi türküsünü seslendirdiler.
Seslendirilen türküler sadece Anadolu topraklarından değildi. Asya’nın öbür ucundan Sovyet halk şarkısı Katyusha’yı da seslendirdi Grup Yorum.
Sıra halaylara geldiğinde on binlerce kişi coşkulu halaylarla tozu dumana katıyorlardı. Bu coşkuya Grup Yorum Halk Korosu da sahnede halay kurarak eşlik etti.
Grup Yorum konserlerine yeni bir gelenek daha eklendi. Geçtiğimiz hafta İzmir konserinde teknik bir sorundan elektrikler kesilmişti. Grup üyeleri “ara verelim mi” diye sorduklarında on binlerce kişi cep telefonlarının flaşlarını açarak alanı aydınlatmışlardı. Aynı manzara Grup Yorum’un isteği ile tekrarlandı. On binlerce cep telefonu sanki yıldızlar yeryüzüne inmiş gibi bir manzara yarattı.
Veda zamanı geldiğinde konserin başından bu yana sahnede yer alan tüm sanatçılar tekrar sahne aldılar. Hep birlikte söylenen Çav Bella marşıyla Grup Yorum konseri sonlandırdı.
HALKIN GÜCÜ VE MEŞRULUĞU KARŞISINDA BİR PANKART NE Kİ
İstanbul Emniyet Müdürlüğü 26 Haziran günü Okmeydanı telefon kulübelerinden aranan hiçbir telefona cevap vermedi.
Çünkü her taraftan “Bakırköy meydanına astığınız pankartları kaldırın” telefonu yağıyordu.
Emniyet Müdürlüğü “suç” işledi.
Yine “Yorum konserini engelleme “suçunu” işleyen Valiliğin pankart asma yoluyla propagandasını yaparak bir başka “suç” a ortaklık etti.
Burjuvazi kendi yasalarında buna “suçu ve suçluyu övme” diyor.
Halkın yasalarında ise böyle bir “suç” yok.
Sadece adalet ve hakkaniyet var.
Halka karşı suç işleyenlerden haklarımızı kopara kopara almak var.