OHAL’İ TANIMIYORUZ, ZATEN BU ÜLKE HEP OHAL İÇİNDEYDİ
Terolar köyüne gittik. Antep üzerinden Maraş’a geçtik. Köye vardığımızda akşam 22.00 gibiydi. Zaten geceli gündüzlü nöbet tutulduğu için kalabalıktı. (Nöbeti cemevi önünde tutuyorlar.) Gider gitmez gitarı çıkarıp birkaç türkü istediler bizden, çember oluşturup türküler söylemeye başladık. Yarın akşama asıl dinletiyi ve söyleyişi yapacağımızı söyledik. Herkes sosyal medyadan bizim fotoğraflarımızı paylaşıp “Grup Yorum Terolar köyünde yarın dinleti verecek” diye birbirini çağırmaya koyuldu.
O gece ben de köylülerle beraber gece nöbeti tuttum. “Yok sen yol yorgunusun yat” dediler. “İçim el vermedi” dedim. “Olmaz biz buraya sizinle sohbet etmeye geldik, yorgun değilim” deyip sabaha kadar beraber nöbet tuttuk.
Sabahleyin biraz dinlenmek için beni bir köy evine götürdüler. Tam ben cemevinden çıktıktan sonra jandarma, istihbarat şube, tem şube, asayiş, güvenlik şube zırhlı araçlar köye cemevinin önüne gelmiş. Gittiğim aileyi cemevinden aradılar, benim cemevine gitmemem için uyarmak istediler. Sordum “neden” diye. “Seni gözaltına almaya gelmişler” dedi evdeki abla.
Hemen evden çıktım, cemevine doğru geçtim. Baktım hararetli bir tartışma var. “Neden geldiniz?” diye sordum. Önce tokalaşmak istediler, elini uzattı el vermedim. Jandarma binbaşı diyor ki bana lakayt bir şekilde “yoksa siz şafi inancından mısınız” diye sordu. “Ne alakası var herkese el vermem” dedim. Sen buna takılma niye geldiniz bu kadar kalabalık diye sordum. “Burada konser yapacakmışsınız, yapamazsınız yasak” dedi. Neye göre yasaklıyorsunuz diye sorduğumda “Grup Yorum Türkiye genelinde yasaklanmış bir grup” dedi. Dönüp dedim ki hiçbiriniz buradan bir yere gidemezsiniz. Herkes şaşırdı, platform sözcüleri de bana bakıp duruyorlar. “Grup Yorum’un yasaklandığını gösteren o belgeyi getireceksiniz. Hiçbiriniz bu belgeyi getirmeden bir yere gidemezsiniz” dedim. Arabanın önüne geçip durdum. Sonra kıvırmaya başladılar. “Yani genelde konserleriniz valilik tarafından yasaklanıyor ya” demeye başladı. “Bak konserlerin yasaklanması farklı, grubun yasaklanması çok farklı. Sapla samanı karıştırma” dedim. Bu lafıma çok bozuldu. Sözlü bir şey diyemiyor ama mimiklerine, nefes alıp verişine kadar yansıyordu. Sonra “Narlı’da 2 şehit cenazesi var çalgı çengi olmaz” dedi. “Narlı nere Terolar köyü nere? Hem bizim sesimizin oraya gitmesi için çok büyük bir ses sisteminin kurulması gerekir” dedim. Bu bahane de çürüdü. OHAL var demeye başladı. Dedim “tanımıyorum ben “OHAL”i. Zaten bu ülke hep OHAL içindeydi. Yeni bir şey mi yaptığınızı sanıyorsunuz” dedim. Bu bahane de çürüdü. En son “bizim Terolar köyüne çıkarttığımız kararname var” dedi. “Burada toplantı gösteri yürüyüşleri, etkinlikler yapılamaz” Oradan abinin biri bağırdı çok komikti “oha oha oha” diye. O durumda kendimi zor tuttum gülmemek için. Bu bahanelerini de çürüttük. En son akşam etkinlik yaptığınızda müdahale edeceğiz deyip çekip gittiler. Ben de İstanbul’u arayıp bilgilendirdim. Biz dediğimiz saatte başladık. Önce öğlen yaşadığımız durumu anlattık. Sonra Yorum yasakları üzerine sohbet ettik, en son da OHAL’i anlattım. Türküler, marşlar söyledik. Gençlerden biri slogan attı “Grup Yorum Halktır Susturulamaz” diye. Önce kimse eşlik etmedi, sonra bizi yolcularlarken bir daha atıldığında birkaç kişi eşlik etti.
Yaşam platformu kurulmuş, ağırlıklı olarak HDP’liler var. Köy halkı, özellikle kadınları direngenler. Bu platform diyor ki; biz hiçbir siyasi partinin, kuruluşun olmasını istemiyoruz. Köy halkı direniyor, kararı onlar alırlar. Kamp inşaatı neredeyse bitmiş durumda. Tekrar Yorum olarak geleceğimizi, direnişlerinin yanında olduğumuzu söyledim. Köy halkı çok misafirperverdi.