Örnek Resim

Anasayfa > HABER > Özgür Tutsaklardan

Özgür Tutsaklardan
Son Güncellenme : 20 Ağu 2016 17:44

Neleri ve Nasıl Göze Aldığımızın En Ateşli İlanıdır

Hücre Yakma Eylemlerimiz…

Faşist AKP’nin OHAL adı altında sürdürdüğü saldırılar karşısında Genel Direnişimiz de sürüyor. OHAL adı altında dayatılmaya çalışılan hiçbir uygulamayı kabul etmiyoruz. Genel Direniş taleplerimize fiili eylemliliklerimizle ses oluyoruz.

Denilebilir ki, F Tipi hapishaneler açıldıklarından bu yana bu boyutta fiili eylemlilik yaşanmamıştı. Öyle ki içinde tutulduğumuz F Tipi hapishanelerde hücrelerin yakılmayanı kalmadı.

Genel Direnişimizin ilk bir ayı boyunca tutuşturduğumuz her hücre, gerçekleştirdiğimiz her eylem, taleplerimizin savunulması olmuştur.

 

Taleplerimizi Genel Direnişin Ateşiyle Haykırıyoruz…

İSTİYORUZ; OHAL Adı Altında Sürdürülen Saldırılara Son Verilmesini İstiyoruz…

İSTİYORUZ; Kitap Okuma Yasaklarının Kaldırılmasını İstiyoruz…

İSTİYORUZ; Sohbet Hakkımızın Uygulanmasını İstiyoruz…

İSTİYORUZ; Tecrit İşkencesine Son Verilmesini İstiyoruz…

İSTİYORUZ; Hasta Tutsakların Serbest Bırakılmasını İstiyoruz…

İSTİYORUZ; Sürgün Sevklere Son Verilmesini İstiyoruz…

İSTİYORUZ; Aile ve Avukatlarımızla Görüşmek İstiyoruz…

Taleplerimizi, Genel Direnişimiz ile seslendiriyoruz. İsterlerse duymazdan, görmezden gelmeye devam etsinler. Biz taleplerimizi savunmaya devam edeceğiz.

Dilekçe yazmayacağız artık, ama hücreleri yakacağız…

“Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi” Demeye Devam Edeceğiz…

Bakın, Özgür Tutsak arkadaşımız Deniz Şah tek tutulduğu hücreden ne yazıyor:

“… Ardından düğmeye basılmış gibi peşpeşe geldi soruşturmalar. Her gün attığım “Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi” sloganına bile “suç” dediler. “Yaşasın mı” demeliyiz acaba…”

İşte bunu asla dedirtemeyecekler BİZ’e… Tecrit saldırıları bunun için gerçekleştirildi ama başaramadılar. Ve asla başaramayacaklar. BİZ kimileri gibi Amerikan emperyalizminin Ortadoğu’daki kara ordusuna katılmadık… Kürt milliyetçileri ve oportünizm gibi Amerikan çıkarları için savaşmıyoruz… BİZ, halkımızın ve dünya halklarının özgürlüğü için “Kurtuluşa Kadar Savaş” diyenleriz. Böyle olduğu içindir ki, bulunduğumuz her yerde imha saldırılarıyla karşılaşıyoruz ve tüm bu saldırılara “Hodri Meydan” çekiyoruz…

 

“Bizimkiler Yine Tek Başına Direniyor”

Tecrit hapishenelerindeki saldırılara karşı “Hodri Meydan” çekişimizin güncel ifadesi de Genel Direnişimiz olmuştur. Bu yanıyla Genel Direnişimiz, AKP faşizminin devrimci tutsaklara dayatmaya kalktığı programı bozup, ezip geçmiştir. AKP faşizmi OHAL adı altında saldırılarını tahkim etmeye kalksa da, Genel Direnişin kesintisizliği karşısında acizleşmiştir. Bu yanıyla Özgür Tutsakların Genel Direnişi, bütün halk güçlerine örnek olmuştur. “Faşizme karşı işte böyle direnilmelidir” dedirtmiştir. “Yine bizimkiler tek başına direniyor” denmiştir.

Çünkü; BİZ, Özgür Tutsaklarız… Devrimden başka hedefimiz, halk ve vatan sevgimizden başka gücümüz yoktur. Tutsaklık koşullarından, saldırılar altında bizi diri, dinamik ve güçlü tutan bunlardır. Genel Direnişimizle savunduğumuz aslında devrim inancımız, halk ve vatan sevgimizdir…

 

Kitap Yasağı Varsa, Hücreler Yangın Yeri Olacaktır…

Ne demek kitap yasaklamak… Kimin haddine bizim kitaplarımızı yasaklamaya kalkmak. Kitaplarımızı yasaklamaya kimin gücü yeter… Kimsenin gücünün yetmeyeceğini Genel Direnişimizin ilk bir ayında en ateşli haliyle dosta düşmana gösterdik. Böyle olduğu içindir ki, gelip “Kitap yasaklamak gündemimizde yok” diyorlar. Olmayacak elbette. Bunu göstereceğiz, bunu öğrenecekler.

AKP faşizmi bize çaresizliği öğretmeye kalktı; ama cevabını aldı. Biz onlara direniş karşısında acizliklerini göstermiş olduk.

Yakarız; kitaplarımızı, kitap okuma hakkımızı savunmak için değil tek tek hücreleri, bütün hapishaneleri yakarız. Çünkü kitaplarımız siyasal kimliğimizin, Özgür Tutsaklığımızın vazgeçilmez parçasıdır. İşte bu nedenle, yakıyoruz faşizmin hücrelerini.

Evet bulunduğumuz bütün hapishanelerde kitap okuma hakkımızı savunmak için ve daha da tutuşturacağımızdan başka birer birer tutuşturduk tecrit hücrelerini.

Ve şimdi, kimi hapishane idareleri gelip temsilci yoldaşlarımıza “normale dönelim…” diyorlar. “Kitapları toplamak gibi bir gündemimiz yok…” diyorlar.

Elbette olmayacak, o kirli gündemlerini paçavraya çevirdik çünkü. Tutuşturmadığımız hapishane, yakmadığımız hücre kalmadı. Neleri ve nasıl göze aldığımızın en ateşli ilanıdır hücre yakma eylemlerimiz.

Evet, faşizmin tecrit hücrelerini bilincimizin devrimci ateşiyle yakıyoruz. Değil mi ki, kitaplarımıza faşist ellerini uzattılar… Değil mi ki, dergilerimizi vermemeye başladılar… “Artık Yeter!” diyerek dikildik karşılarına ve yaktık hücrelerini. Tutuşturup yakarak külünü savurduğumuz, faşizmin iradesidir. Faşizmin düşünce değişikliği dayatmasını Genel Direnişimizin ateşli eylemleriyle ezip geçtik.

 

Özgür Tutsakların da Elleri Armut Toplamıyor…

Faşizmin devrimci tutsakları teslim almaya ve aslında bir bütün olarak halk güçlerini sindirmeye yönelik bir programı, gündemi her zaman olur. Faşizmin kendisi zaten bu amaçla vardır. Biçimlenişi değişir bu gündemin ama özü hep aynı kalır. Ve devrimci tutsaklara düşünce değişikliği dayatılır. Kitap okuma hakkımızın gasp edilmeye kalkılması da bu dayatmanın en dışa vurumudur. hal böyle olduğu içindir ki bu dayatmayı kabul etmedik. Bu dayatmanın sağından solundan geçerek görmezden gelmedik. Sorunun çözümünü Anayasa Mahkemesine başvuru gibi kepazeliklere bırakmadık. Kitap okuma hakkımızı bilincimizin ateşleriyle savunduk. Savunuyoruz ve savunacağız. Kitaplarımıza kalkan faşist elleri kıracağız.

Sanmasınlar ki, hücreleri basarız, istediğimiz Özgür Tutsaklara saldırıp işkence ederiz ve bu, hep böyle devam eder… Etmez!

Halkımızın bir deyimiyle söylersek; Özgür Tutsakların elleri de armut toplamıyor…

O eller, tarihin ateşini tutuşturdukça özgürleşen Büyük İnsanlığın elleridir.

O eller, halkın en özgür elleridir…

O eller, neyi nasıl ve ne zaman yapacağını gayet iyi bilir…

Özgür Tutsakların elleri, okudukları kitabın sayfasını çevirmenin normalliği içinde ümüğüne çöker faşist dayatmaların.

Sanmasınlar ki, yaptıkları yanlarına kar kalacak… Öyle değil bu işler. Her gecenin bir sabahı var diye boşuna demez halkımız… Her alçaklığın da bir karşılığı olacaktır. Tarih tanığımızdır. Hayır, sorulacak hesapları sadece dışarıdaki yoldaşlarımıza da bırakmayız. Yeri gelince, savururuz külünü faşist dayatmaların ve sorarız hesabını alçaklığın. Çünkü BİZ, Özgür Tutsağız. Ufkumuza engel tanımayız.

Gelinen aşamada, kimi hapishane idareleri yoldaşlarımızı yakılmış hücrelerde tutmaya devam ediyorlar. İhtiyaçları karşılanmıyor. Ziyaret, telefon, avukat ile görüşme, sohbet hakkı… gasp edilmeye devam ediyor. İşkence saldırıları sürdürülüyor… Ama sonuç alamıyorlar. Genel Direnişimiz büyüyerek sürüyor. Çünkü sürdürüyoruz ve tarihe, AKP’nin OHAL’i varsa halkın da Genel Direnişi vardır gerçekliğini tutsaklık koşullarında yazmaya devam ediyoruz.

Omuz başımızda Sevgili TAYAD’lı Ailelerimiz, yoldaşlarımız, halkımız ve sevgili Dayı var. İşte bu nedenle kimse bizi yenemez.

Bize Özgür Tutsaklığı öğreten, “Direnecek, Üretecek Kendinizi Tecrite Ezdirmeyeceksiniz” diyen Sevgili Dayıyı Genel Direnişimizle selamlıyor, anısının rehberliğinde direnmeye devam ediyoruz.

Bu Haberler Dikkatinizi Çekebilir

Adres:Katip Mustafa Çelebi Mahallesi Billurcu Sokak No: 20/2 BEYOĞLU-İSTANBUL Tel: +90(212)536 93 44 Fax: +90(212)536 93 45 E-mail: info@yuruyus.com
CopyLEFT Yürüyüş Dergisi 2004-2014 | İnternet Sayfamız özgür yazılım araçları kullanılarak kodlanmıştır.