Kalekollarınız Eylemlerimizi Durduramayacak!

Gazi Mahallesi’nde devrimcilere, kurumlara, halkın ekmek teknesi olan yerlere ve Gazi halkına yönelik saldırılar, baskılar, taciz ve tahrikler devam ediyor. Gazi Cephe Milisleri: “Saldırı varsa direniş de vardır! Gazi’de de direnenler var, var olacak!” sözleri ile aynı akşam yaptıkları 4 eylemi açıkladılar.

Eylemlerle ilgili Gazi Faşizme Karşı Mücadele Ekipleri’nin 17 Eylül’de yaptığı açıklama şöyledir: “15 Eylül’de saat 19.00’da polisin yeni kurduğu kalekolların önünde ellerinde uzun namlulu silahları ile yol kesen, çevirme yapan halk düşmanı, uyuşturucu taciri polislere ateş açtık. Uyuşturucu zehrine bir şekilde bulaşmış gençleri tedavi eden merkezin halk düşmanları tarafından işgal edilmiş olmasına olan öfkemizle defalarca bastık tetiğe. Kendilerini yere atıp bir süre kendine gelemeyen halk düşmanı polisler, daha sonra herkesi durdurup kimlik sorarak, terör estirerek nöbet tuttular.

Ne yaparsanız yapın, daha önce de söylemiştik yine söylüyoruz; Bu mahalle Bizim! Her yerini her şeyini bilen biziz! Haklı olan halktan olan biziz! Bizi bitirmeye gücünüz yetmez! Her yerden her aradan her dereden çıkıp karşınıza dikileceğiz! Bizdeki halk ve vatan sevgisi, halkımızın yaratıcılığı ve devrimcilere güveni sayesinde sizi kalekollarınızın önünde de içinde de vuracağız!

***

Bekleyin Bizi Çuhadarlarla Geleceğiz!

Saat 21.00’da Alibeyköy yolu üzerinde bulunan Karayollarına ait garaja geldik. Burada bulunan güvenlik elemanlarını rehin alarak, güvenlik kulübelerini ve içerideki bazı yerleri tahrip ederek ateşe verdik. Kulübeler yanarken S84 kodlu araç geldi. S84 kodlu zırhlı araç ve içindeki polisler Gazi Mahallesi’nde halka karşı saldırı, küfür ve hakaretlerinden dolayı her daim hedefimizdir! İndikleri anda, silahlarımızla saldırıya geçtik. Saldırımızdan sonra tekrar zırhlı araçlarına binerek hızla oradan uzaklaştılar.

22.00’da katil, halk düşmanı AKP’nin örgütlenme yeri olarak hizmet veren, işbirlikçi Sultangazi Belediyesi’ne ait Sultan Kasrı’na yöneldik. Daha önce de söylemiştik; mahallemizde halk düşmanı AKP’ye ait yere ve kişilere yönelik eylemlerimiz sürecek! Sultan Kasrı’na ateş ettik jeneratörlerini ateşe verdik. Halk düşmanlarına olan öfkemizle yanarken Sultan Kasrı’nın jeneratörleri, bir kez daha haykırdık: “Öfke Büyüyor Bu Öfkeyi Siz Büyütüyorsunuz! Yangınlardan Çıkıp Geldik Bu Yangınla Yakacağız Her Yeri! Halkın Emeğinden Ekmeğinden Çekin Elinizi!”

***

Mimar Sinan Piknik Alanının Girişindeki Gişeleri Ateşe Verdik!

Halkın Emeğinden Ekmeğinden Kirli Ellerinizi Çekin!

Gazi Cephe Milisleri 14 Eylül’de AKP’nin katil polislerinin tekrar mahalleye saldırması ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada şöyle; “Halk düşmanları yine zırhlı araçları ve kepçeleriyle 14 Eylül sabaha karşı Gazi Dörtyol’da bulunan Merkez Taksi durağını yıktı. Katiller, haksızlar! Haksız, acizler ve korkaklar! Gündüz gözüyle gelip yıkamazlar, kaç kişi, kaç aile geçimini sağlıyor oradan. Halkın ekmeğine, ekmek teknesi dediği yere göz dikenden hesap soracağız biz de!

‘Terör örgütlerinin gelir kaynağı’ yalanıyla yıkıp ezip geçiyorlar halkın kendi elleri, emeği ile var ettiği yerleri. Güneş balçıkla sıvanmaz. Gazi halkı sizin yalanlarınıza kanmaz!

Asıl siz açıklayın: Gazi halkının burnunun dibinde bulunan Gazi Barajına bir gişe, iki kaydırak, üç beş çit yapınca nasıl paralı hale getirdiniz, akşama kadar kaç para kazanıyor, nereye harcıyorsunuz? Halka ait yerleri hemen peşkeş çekip birilerine nasıl paralı hale getiriyorsunuz?

Yok, öyle kolay değil! Siz halkın ekmek teknesine göz dikerseniz, Biz de halkımızdan çalınan doğal piknik alanının ve paraların hesabını sorarız. Mimar Sinan Piknik Alanı girişinde bulunan gişelerin başında beklemeniz kar etmedi! Gidin bakın külü bile kalmadı!

Taksi durağının ve Gazi Barajı’nda bulunan Rıza Poyraz Aile çay bahçesinin yıkıldığını duyar duymaz Gazi Cephe Milisleri olarak gişeleri ateşe verdik.  Öfke Büyüyor, Bu Öfkeyi Siz Büyütüyorsunuz! Bekleyin Bizi!…”

***

İBB’yi Uyarmıştık Eylemlerimiz Sürecek Dedik!

AKP’den ve Ona Hizmet Edenlerden Hesap Sorduk Soracağız!

Gazi Cephe Milisleri, 10 Eylül’de saat 22.30’da Sekizevler bölgesinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir hizmet aracını yaktı. Eylemle ilgili açıklama yapan Cephe Milisleri şunları ifade etti:

“Hasan Ferit Gedik Uyuşturucu ile Savaş ve Kurtuluş Merkezini İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne tahsis eden İBB’yi uyarmıştık.  İBB, halkın emeğiyle devrimcilerin öncülüğünde yapılan taksi durakları ve çay bahçelerinin yıkımında katil polislere lojistik destek sağlamıştır. Yıkılan yerlerin enkazını temizlemek için İBB’ye ait kepçe ve kamyonlar kullanılmıştır. Bu yıkım saldırısının birebir içinde olan İBB hedefimizdir!

Belediye halkın temel ihtiyaçlarını karşılamakta aciz ve yetersiz olduğu gibi halkın çoluk çocuk kadın erkek gidip huzurla güvenle oturup çay içtiği çay bahçelerini yıkmakta çok hamarat(!) davranmıştır. Sorulacak bir hesap vardır. Bu yerler Gazi halkının kendi eliyle emeğiyle yaptığı güzelleştirdiği halka ait yerlerdir. Halka düşman AKP, örgütlü halkın güzelleştirdiği her şeye düşmandır.  AKP’li İstanbul Büyük Şehir Belediyesi halk düşmanı projelerin ve saldırıların hesabını verecek.

Unutmayın! Cephe yarına bırakır yanına bırakmaz!”

***

Şakran Hapishanesi 2. Müdürü Mehmet Davarcıoğlu’nu Uyarıyoruz!

İşkenceci Köpeklerden Hesap Soracağız!

Halkımız Mehmet Davarcıoğlu AKP’nin tam tescilli işkenceci bir köpeğidir. Bundan aylar önce Parti-Cephe tutsakları OHAL’e ve hak gasplarına karşı “Genel Direniş”e geçmiştir. Direnişe geçtikleri günden itibaren sayısız işkence gördüler, sayısız hücre cezaları aldılar, yanık hücrelerde günlerce zehirli gazların arasında tutuldular. Parti-Cepheli Tutsakların istedikleri ve “Genel Direniş”in sebebi açıktır. Hapishanelerde kitap kısıtlamasının kaldırılması, görüş sürelerinin azaltılmaması, mektup ve avukat görüş yasaklarının kaldırılmasıdır. Ancak AKP OHAL bahanesi ile başta devrimci tutsaklara saldırmış düne kadar birlikte halka zulmettiği Fetullah’ın itleri gibi sinemize çekip sessiz kalacağımızı sanmıştır. Genel Direniş AKP’yi tam anlamıyla krize sokmuş bu krizi aşmanın yolunu da işkencelerde, baskılarda bulmuştur.

Mehmet Davarcıoğlu’nu Uyarıyoruz!

Sen bu cesareti Berkinler’in katliam emrini, “emri ben” verdim diyen Tayyiplerden mi alıyorsun? Kendi savcısını koruyamayan aciz AKP iktidarı seni de halkın adaletinden koruyamayacaktır. Haydar Ali Ak’lar, Mehmet Davarcıoğlu’ları tarihimizde ilk işkenceci idareci değilsiniz. Metris Askeri Cezaevi müdürlerinden Engin Çeber’i katleden müdürlere kadar hiçbir işkenceci halkın adaletinden kaçamamıştır.

45 yıllık tarihimizde dosta, düşmana gösterdiğimiz bedeller ödeyerek destanlar yazarak adaleti biz sağladık. Bir tutsak yakınımıza söylediğin “daha bunlar bir şey değil” sözünü sana yutturacağız. Biz de sana diyoruz ki “Adalet Cephenin Namlusundadır!” derhal işkencelere son ver. Dört duvar arasında tecritte sözde ıslah etmeye çalıştığınız tutsaklar yalnız değildir, işkencelerinizin hesabını soracak Cephe savaşçıları var.

İzmir Cephe Milisleri