Milisler ve devrimci şiddetin yaygınlaştırılıp güçlendirilmesi acil bir gerekliliktir, ancak bunun sağlanmasıyla her şeyin bir anda, birkaç eylemle düzeleceğini de beklememek gerekir. Karşı-devrimin bu örgütlenmeleri ve çalışmalarını birkaç bölge ve alanda vuracağımız birkaç hedefle engellemek, bu çalışmaları birkaç eylem sonucu bir anda durdurmak mümkün değildir. Tersine ilk anda bu karşı-devrimci güçler; devletin daha büyük desteğini alarak, her türlü baskı-hile yöntemleriyle çalışmalarına devam etmek isteyeceklerdir ve konunun önemi nedeniyle de kolay kolay pes etmeyecek, uzun süre karşımıza dikilmeye devam edeceklerdir. Bu noktada bizler de bu konuyu uzun vadeli olarak değerlendirmeli, mücadelemizi şiddet temelinde ve her türlü mücadele biçimini kullanarak yürütmeliyiz. Önemli olan ilk anda karşı-devrimin bu çalışmalarını sekteye uğratmak, en zayıf durumda olanları devreden çıkarmak, daha güçlü olanları ise uzun vadeli bir plan-program ışığında yıpratıp, işlevsiz hale getirmek ve giderek yok etmektir. İlk yapılması gereken budur ve bu, onlara yaptıkları her şeyin karşısına dikilen bir gücün varlığını hissettirecektir. Kimileri ilk anda tasfiye olup kenara çekilecek, kimileri ise kendilerini daha da güçlendirmeye çalışacaktır. Tasfiye ettiğimiz, etkisiz hale getirdiğimiz her karşı-devrimci örgütlenme unsur, bize yeni ve daha rahat bir çalışma alanı sağlayacak, daha güçlü ve örgütlü karşı-devrim çalışmaları karşısında daha güçlü şekilde yer almamızın koşullarını oluşturacaktır.