Çayan Mahallesi’ne Polis Saldırısı
ÇAYAN HALKI POLİSİ MAHALLEDEN KOVDU
Cepheliler ve Mahalle Halkı, Çayan’da Polis “Terörü”ne İzin Vermediler
6 Eylül saat 09.00 sularında polis mahallede yazılamaları silmek için Çayan Mahallesi’ne akreplerle girdi. Cepheliler polisin yazıları silmesine izin vermedi.
Taşlarla ve havai fişeklerle polis mahalleden kovuldu. Esnafın yanına giderek “caddede kimseyi görmeyeceğiz, defolun kapatın gidin buradan” demesi üzerine esnaflar ve halk polise tepki göstererek polisi mahalleden kovdu.
Çayan’da Liseli Dev-Genç’liler Polisin Pankartlarını Sökmesine İzin Vermediler
Çayan’da Liseli Dev-Genç’lilerin astığı “Öğrenci Meclisinde Şafak Abinin İradesiyle Buluşuyoruz” yazılı pankartı sökmeye gelen AKP’nin katil polislerine Liseli Dev-Genç’liler izin vermedi.
Yapılan açıklamada Liseli Dev-Genç “Katil AKP liselilerimizden ve 16 yaşındaki çocuklarımızdan korkmaya devam ediyor. Korkularını örgütlenerek büyüteceğiz. Tüm gençliği Öğrenci Meclislerine örgütlenmeye bekliyoruz!”dedi
OHAL’i Tanımıyoruz! Tutsak Halk Cepheliler Serbest Bırakılsın!
Hatay Halk Cephesi, 3 Eylül’de Armutlu Mahallesi Ahmet Atakan Sokağ’ında basın açıklaması yaptı. Açıklamaya 6 kişi katıldı.
“OHAL’i Tanımıyoruz, Tutsak Halk Cepheliler Serbest Bırakılsın” yazılı, Hatay Halk Cephesi imzalı pankart açıldı…
Açıklama boyunca sık sık “Yaşasın Onurlu Mücadelemiz”, “Halkız Haklıyız Kazanacağız”, “Kahrolsun Faşizm Yaşasın Mücadelemiz”, “Gözaltılar Tutuklamalar Baskılar Bizi Yıldıramaz” sloganları atıldı.
Kınık Turan Kılıç Yaz Sanat Okulu
“Bir Zafer Günü Daha”
Yaz okulunda bugün dokuzuncu günümüz. Hemen hemen her gün bir sürprizle (polis baskısı, elektrik kesintisi vb) karşılaştığımız için bizi bugün hangi sürprizin beklediğini merak ederek yola koyulduk.
Ve bugünün olayı: Zaten her daim bizimle olan 4 öğrencimiz dışında okula gelen olmadı. Biz de ders yapmadık bugün. Ama bu bizim moralimizi hiç bozmadı. Çünkü nedenlerini biliyoruz. Halkı nasıl korkuttuklarını, insanların çocuklarını cemevine göndermelerini engellemek için ne yalanlar uydurduklarını gördük. Ki bizim için belirleyici olan öğrenci sayısı değil artık. Kınık’ın bir mahallesinde, Anadolu’nun bir madenci kasabasında tüm baskılara rağmen yaz okulu gerçekleştirdik.
Madenci arkadaşlarımız bugün eğitmenler için piknik örgütlediler. Pikniğimizi yaptıktan sonra çay içmek ve mahalle gençleriyle görüşmek için cemevine geri döndük. 20’ye yakın genç geldi. Bu toprakların geleceği üzerine konuştuk. İşsizlik ve uyuşturucudan. Bu iki yöntemle teslimiyetin dayatıldığı, onursuzlaştırılmak istenen bir halkın çocukları bu gençler… Buna karşı kazanılan değerlerden bahsettik. Hasan Ferit Gedik Uyuşturucuya Karşı Savaş ve Kurtuluş Merkezinden bahsettik. Polis birimizin adını vermiş, o terörist, tehlikeli demiş hakkımızda. Gençler bunu sordular. “Hayır, dedik. Tehlikeli olan biz değiliz. Bizden değil, asıl olarak sizden korkuyorlar. Daha doğrusu devrimcilerle halk çocuklarının birleşip hesap sormasından korkuyorlar.”
Sonra gelen gençlere de kim olduğumuzu anlattık. Bu topraklarda her şey çok keskin yaşanıyor. Hiç uzatmadan söyleyelim: Biz devrimciyiz… dedik. Sohbet daha da koyulaşmışken dış kapıda polis aracının ışıklarını gördük. Şikayet varmış, çok gürültü olduğu için burayı dağıtacakmışız, GBT yapacaklarmış!
Mahalleden gençler de destek verdiler. Madenciler ve gençler, polisi cemevine sokmadılar. Gelen de trafik polisi aracıydı. Bir de sivil araç gelmişti. Yanlarında da mahallenin muhtarı… Bizden şikayetçi olduğu tahmin edilen adam da pavyon sahibiymiş. Yani sorun gürültü değil, o işin bahanesi. Polislere, “Siz burada 10 genci dağıttınız ama bu sayının 100 olacağını da biliyorsunuz. Bizim hakkımızda mahallede yaptığınız anti-propaganda belli oranda propagandaya dönüştü. Sayenizde tüm Kınık bizi konuşuyor ve Yakındeğirmen halkı bizi tanıyor” dedik.
AKP’nin katilleri tarihsel haksızlıklarını da yanlarına alıp cemevinden defolup gittikten sonra gençlerden bazıları geri geldiler. Biraz daha sohbet ettik. Ve bir zafer daha kazanmanın coşkusuyla akşamı sonlandırdık.
Yine Polis Tacizi Yine Eylem…
Ne Yaparsanız Yapın Evlatlarımızı Sahiplenmemizi Engelleyemeyeceksiniz!
TAYAD’lı Ailelerin her hafta tecrite karşı gerçekleştirdiği Taksim eyleminde bu hafta, AKP’nin polisinin yeni bir tacizi daha eklendi. Hemen her hafta mutlaka TAYAD’lı Aileleri taciz edecek bir yöntem bulan katil polisler, 4 Eylül’de eylemi halktan tecrit ettikleri gibi bir de eylem sonrası GBT yaparak provokasyon yaratmak istedi. Hakkında açılan bir dosyadan dolayı ifade vermesi gerektiği gerekçesiyle Baki Ilgin tüm hastalıklarına rağmen gözaltına alındı.
12 kişinin katıldığı eylemde hapishanelerdeki yasaklar ve Özgür Tutsakların genel direnişine karşı hapishane idarelerin yaptığı işkenceler anlatıldı. Kırıkkale Hapishanesinden Emrah Yayla’nın yazdığı mektup okundu.
TAYAD’lı Alileler yaptıkları açıklamada: “Her hafta yapılan eylemlere dahi tahammülü olmayan AKP, bizi tatilde taciz ediyor, gözaltına alıyor, eylemde taciz ediyor, gözaltına alıyor, hapishanede taciz ediyor, gözaltına alıyor. Madem demokratik hakkımızı Galatasaray Lisesi önünde kullandırtmıyor o halde biz de bundan sonra hiç beklemedikleri yerlerde, beklemedikleri eylemler yapacağız. Evlatlarımızı sahipsiz bırakmayacağız!” dediler.
***
DİRENEN KAZANIR
BETÜL ÖZDEMİR EŞİ İÇİN DİRENDİ KAZANDI
Polislerin Gözaltına Aldığı Eşinden Haber Alamayan Betül Özdemir Açlık Grevine Başladı
İstanbul Gaziosmanpaşa ilçesinde polis tarafından 15 gün (22 Ağustos) önce gözaltına alınan Mehmet Özdemir’den o günden sonra haber alınamıyordu. Eşinden haber alamayan Betül Özdemir, Şişli’de bulunan Cevahir AVM önünde açlık grevine başladı. Eşinden haber alıncaya kadar eylemini devam ettireceğini belirten Betül; “15 gündür hiçbir şekilde eşimden haber alamıyorum, sağlığından dahi endişeliyim. Açlık grevinden başka çarem kalmadı. Savcıyla görüştüm ama bana ‘Beni ilgilendirmez ne zaman karşıma çıkarırlarsa o zaman sorgularım’ dedi. Ortada ne bir suçlama ne de bir dosya numarası var. Ben de eşim adliyeye çıkarılana kadar açlık grevini sürdürmekte kararlıyım” dedi.
Betül Özdemir’in direnişi, hiçbir gerekçeye dayanmadan polisin gözaltına aldığı eşinin savcılığa çıkarılmasını sağladı. Betül’ün direnişi, gösterdi ki, sadece halk hakları için, yakınları için derinebilir, bedel ödemeyi göze alabilir. Ve Betül’ün direnişi gösterdi ki, sadece direnerek haklar elde edilebilir, sadece direnenler kazanabilir.
*
Çalınan Haklarımız İçin ADALET İSTİYORUZ
Ankara’da Adalet için Açlık Grevi her gün yeni insanların katılımı ve desteğiyle devam ediyor.
Adalet İçin Açlık Grevi Günlükleri
Halkı Çözümsüz Bırakmayacağız YÜRÜYÜŞ’ü Her Yere Ulaştıracağız!
Darbe girişimini gerekçe yapan AKP iktidarı halkımızı susturmaya, sindirmeye çalışıyor. Başaramayacaklar. Bu süreçte pek çok kesim sessizliğe bürünmüş ve olup biteni izlerken diğer yanda direnenleri, yani Cephelileri unutmamalıyız. Nasıl ki 12 Mart, 12 Eylül darbelerinde ilk sessizliği bozdularsa şimdi de AKP’nin yasaklarına, baskı, işkence, gözaltı, tutuklama saldırılarına karşı bulundukları her yerde mücadeleyi büyütmeye devam ediyorlar. Adalet için Ankara’ya yürüyorlar, Gazi Mahallesi’nde devletin uzun namlulu silahlarla donatılmış kar maskeli polisleri, zırhlı araçları, tomaları, gaz bombalarıyla saldırılarına direniyorlar. Devletin halkın kurumlarını yıkmasına karşı direniyorlar. Avrupa’da emperyalizmin saldırılarına, Türkiye’deki saldırılara karşı direniyorlar, halkın mühendisleri, işçileri, kamu emekçileri hakları için direniyorlar, halk için üreterek direniyorlar… Cephe Milisleri halka adalet olmaya devam ediyor… Gelecek günler için, hepsi mücadeleyi büyütmeye yeminli birer sıra neferi. İşte bizler de bu sesi bu mücadeleyi görmeyen gözlere, duymayan kulaklara ulaştırmak için, daha çok yere ulaşacağız. Yapılan dergi dağıtımlarından derlediklerimizi aşağıda yayınlıyoruz;
İstanbul
Sarıgazi: Halk Cepheliler 1 – 5 Eylül’de Yürüyüş Dergisi’nin 535 ve 536. sayılarının dağıtımını yaptı. Çalışmaların sonunda 535.sayıdan 550 dergi, 536.sayıdan ise 500 adet dergi halka ulaştırıldı.
Altınşehir: Halk Cepheliler 28 Ağustos’ta Şahintepe Bölgesi’nde dergi dağıtımı yaptı.
Bağcılar: Halk Cepheliler 1 Eylül’de Yeni Mahalle’de Yürüyüş Dergisi dağıtımı yaptı. Halka, Gazi Mahallesi’ne polis saldırısı anlatıldı.
Kadıköy: Halk Cepheliler 3 Eylül’de dergi dağıtımı yaptı. 4 Eylül’de başlayan Adalet Yürüyüşü hakkında halka bilgi verildi.
Çağlayan: İdil Kültür Merkezi çalışanları 1 ve 2 Eylül’de esnaflara ve kahvelere Yürüyüş Dergisi dağıtımı yaptı.
Karanfilköy: Halkın Mühendis Mimarları (HMM) 3 Eylül’de Yürüyüş Dergisi ve Halk İçin Mühendislik Mimarlık Dergisi’nin dağıtımını ve tanıtımını yaptı. HMM’nin hayata geçirdiği ve hala üzerinde çalıştığı projeler hakkında halka bilgi verildi.
Anadolu
Ankara: Halk Cepheliler 4 ve 5 Eylül’de Tuzluçayır, General Zeki Doğan Mahallesi’nde toplu dergi dağıtımı yaptı. Çalışmaya Dev-Genç’liler de katıldı, 120 dergi halka ulaştırıldı.
İzmir: Halk Cepheliler 28 Ağustos’ta Güzeltepe Mahallesi’nde dağıtım yaptı, 50 Yürüyüş Dergisini halka ulaştırdı.
TAYAD: ADALET YÜRÜYÜŞÜNE SALDIRILARI ADALETSİZ OLDUKLARI İÇİNDİR SAFLARI SIKLAŞTIRALIM
TAYAD’lı Aileler, 5 Eylül’de Adalet yürüyüşçülerine yönelik saldırılarla ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamada: “Sokak ortasında sorgusuz sualsiz katledilen binlerce evladımız işte bu adaletsizliğin en acımasızca ortaya çıktığı biçim… Evlatlarımızı neden katlediyor, neden tutukluyor gözaltına alıyor AKP? Basın açıklaması yapanı, bildiri dağıtanı gözaltına alıyor, konserleri, festivalleri yasaklıyor, gazeteleri kapatıyor. Kürt halkının mahallelerini bombalarla dümdüz ediyor…
… Adalet İçin Ankara’ya yürüyen TAYAD’lılara Dev-Genç’lilere saldırıyor. “Aman susun, Adalet İstiyoruz diye bağırmayın” diyor bizlere. Zannediyor ki kimse sesini çıkarmayınca Adaletsizlik de yok olacak….
AKP ve onun gibiler için korkunç olan bugün “kral çıplak” diye bağıran bir grup kahraman olmayacak, esas korkunç olan yıllarca korkutularak, kandırılarak “kral çıplak” diyemeyen milyonların gerçeği gördüğündeki öfkesi olacak. Biz o güne kadar mücadelemize devam edeceğiz” denildi.