İşbirlikçi Polis, Metin Pirentepe’den Uzak Dur! Korkutamazsın! Yıldıramazsın!
Okmeydanı Halk Meclisi 27 Ağustos’ta polis tarafından tehdit edilerek işbirlikçiliğe zorlanan Metin Pirentepe için Mahmut Şevketpaşa Sağlık Ocağı önünde bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına toplam 10 kişi katıldı.
Yapılan basın açıklamasında şunlara değinildi: “17 Ağustos’ta Örnektepe’de evine giderken arkadaşımız Metin Pirentepe’nin önünü kesen AKP’nin işbirlikçi polisleri ‘Metin’e hal hatır sorup sonra senle tekrar görüşelim’ demişlerdir. Metin Pirentepe Örnektepe’de oturan tekstil işleriyle uğraşan ama şu an işsiz olan bir arkadaşımızdır. Mahallemize sıcaklığı için, samimiyeti için gelmektedir. AKP’nin işbirlikçi polisleri arkadaşımızın önünü kesip yalandan samimi hareketlerle işbirlikçiliğin zeminini hazırlamaktadır… Bu işbirliğini defalarca buluştuktan sonra yapamıyorsa; iş, para gibi teklifler sunarak; “hapislerde yatarsın ya da seni öldürürüz” gibi tehditlerle insanlarımızı korkutarak yapmaya çalışmaktadır. İnsanların kimi zayıflıklarını kullanarak onları bu soysuzluğa itmek; tehditle, vaatlerle, gözdağıyla hainleştirmek acizliktir…
Bir halk hareketini ajan-muhbir-işbirlikçi saldırılarıyla yok etmek mümkün değildir. Halk dostu-düşmanı tanır, ayırt eder. Dünyanın en etkili güvenlik örgütü halktır… Düşman bizi işbirlikçileştirmek için her yöntemi kullanıyor. Zaaflarımızdan, korkularımızdan faydalanarak geliyorlar. Bizim yapmamız gereken arkadaşlarımıza söylemektir. Onların plakalarını almalıyız, saç, sakal, bıyık gibi yüz tariflerini beynimize kaydetmeli ve arkadaşlarımıza, dostlarımıza söylemeliyiz. Onlar bizle buluşmaya çalışmak istediklerinde onları terslemeliyiz, onlara karşı tepkimizi ortaya koymalıyız. Korkmamalıyız çünkü biliyorlar ki onların bu işbirlikçilik faaliyetleri meşru değildir…”
***
AKP; DEVRİMCİ TUTSAKLARI TESLİM ALMAYA ÇALIŞIYOR,
TARİHİMİZDE BÖYLE BİR TESLİMİYET OLMADI, OLMAYACAK!
İzmir Halk Cephesi 9 Eylül’de bir açıklama yaparak devrimci tutsaklara yapılan saldırıları teşhir etti. Açıklamada: “AKP’nin devrimci tutsaklara saldırarak tüm halka gözdağı verme politikalarının bir parçası olan sürgün-sevk işkencesi devam ediyor.
İzmir Kırıklar 2 No’lu F Tipi Hapishanesi’nde bulunan Özgür Tutsaklar Ufuk Keskin, Emre Sarıgül, Sercan Ahmet Aslan, Erdal Berk sürgün-sevkle Şakran T Tipi Hapishanesi’ne götürülmüştür.
Özgür Tutsakların AKP’nin faşist politikalarını sarsan genel direnişi ise devam ediyor. Tutsaklarımızın yaktığı direniş ateşi şimdi hücreleri yakıyor. OHAL’e karşı genel bir direnişe dönüştü yakılan ateş. 84’te teslim olmayanlar, 96’da ölümsüzleşen/İdilleşenler, 2000-2007’de dünyayı sarsan bir iradeye dönüşenler yaratmıştır Özgür Tutsaklık anlayışını. Ki bu sebepten Özgür Tutsakların talepleri kabul edilene dek sürecek bu savaş. Ve onların kıllarına zarar verenler, işkenceye ortak olanlar bunun hesabını verecekler” denildi.
***
İkitelli Halk Cephesi: Bütün Yoksul Mahalleler Bizim Olacak! Gazi’yi Teslim Alamayacaksınız!
İstanbul-İkitelli Halk Cephesi 6 Eylül’de Kemal Delen Parkı’nda bir araya gelerek çay programı düzenledi. 15 kişinin katıldığı çalışmada Gazi Mahallesi’nde yapılan saldırılar üzerine ve Halk Meclisi hakkında sohbet edildi. Ayrıca 9 Eylül’de İkitelli Özgürlükler Derneği’nde bir araya gelen Halk Cepheliler “Gazi Devrimdir” sinevizyonunu izledi. Ardından yapılan sohbetlerde, Hasan Ferit Gedik Uyuşturucu ile Savaş ve Kurtuluş Merkezi’nde uyuşturucu ve yozlaşmaya karşı verilen mücadeleden ve devletin yozlaşmayı yayarak neyi amaçladığı anlatıldı. 13 kişinin katıldığı gösterimin ardından polisin mahallede sildiği duvar yazılamalarının yerine yenilerinin yapılma ve Gazi’ye destek amaçlı tencere-tava eylemleri ve sokak toplantıları yapma kararı alındı.
***
Halka Ulaşan Her Yürüyüş Dergisi AKP Faşizminin OHAL’ine Vurulan Bir Darbedir!
Halkımıza ulaşmaya umut olmaya devam ediyoruz. Ne OHAL’ler ne de yapılan baskı ve tutuklamalar bizleri engelleyemez. Gerçekleri halka ulaştırmaya, umudu büyütmeye devam edeceğiz. Yürüyüş dergisini her alana taşıyacağız.
İSTANBUL
Gazi:
Mahallede Düz bölgesinde 7 ve 9 Eylül’de Yürüyüş dergisinin 537. sayısının dağıtımı yapıldı. Esnaflara yönelik yapılan dergi dağıtımında toplam 400 dergi okurlara ulaştırıldı. Dağıtım sırasında esnaflarla Gazi’deki son saldırı üzerine sohbet edildi. Her akşam Gazi’nin 6 ayrı bölgesinde yapılan tencere tava eylemlerinin duyurusu yapıldı ve Halk Cephesi’nin eylem programı aktarıldı.
Bahçelievler:
Bahçelievler’de Yürüyüş dergisi dağıtımı yapıldı. 10 Eylül’de 6 kişinin katıldıkları çalışma da Zafer, Kocasinan ve Soğanlı mahallelerinde yapılan dağıtımda 135 dergi halka ulaştırıldı.
Karanfilköy:
Halkın Mühendis Mimarları, 11 Eylül’de Karanfilköy Mahallesi’nde dergi dağıtımı yaptı. 2 kişinin katıldığı ve 1 saat süren çalışmada 15 Yürüyüş dergisi, 5 Kültür Sanat Yaşamında Tavır dergisi ve 1 Halk Sofrası Pikniği davetiyesi halka ulaştırıldı.
ELAZIĞ:
Hozat Garajı’ndaki esnaflara ve Yıldız Bağları Mahallesi’nde 10 Eylül’de kapı çalışma yapılarak dergi dağıtımı yapıldı. Dergi dağıtımı esnasında yoksul bir gecekonduya dergi sorulduğunda kadın kocasına ‘bey bizim çocuklar geldiler dergi getirmişler” diye çağırdı. Hozat Garajı’nda esnaflara 40 dergi, Yıldız Bağları’nda yapılan kapı çalışmasında 50 dergi halka ulaştırıldı.
İZMİR:
Halk Cepheliler, 9 Eylül’de Yamanlar Mahallesi’nde dergi dağıtımı yaptılar. 3 kişinin katıldığı ve mahallenin çocuklarıyla yapılan dergi dağıtımı boyunca halkla sohbet edildi. Yapılan dergi dağıtımında 75 dergi halka ulaştırıldı.
***
Baskılar, Gözaltılarla Şehitlerimizi Sahiplenmemizi
Enternasyonalist Dayanışmamızı Engelleyemezsiniz
Halk Cephesi Uluslararası İlişkiler Komitesi TAYAD’lı Lerzan Caner’in gözaltına alınmasıyla ilgili 9 Eylül’de bir açıklama yaptı. Yapılan açıklamada şunlara değindi: “TAYAD’lı Lerzan Caner 8 Eylül akşamı evinden gözaltına alındı, ertesi gün savcılık ifadesinin ardından da tutuklama talebiyle mahkeme sevk edildi!
Lerzan Caner’e yöneltilen suç halk savaşçısı Onur Polat’ın cenazesine katılmaktır! Hangi hukukta yazar cenazeye katılmak suçtur diye, hangi güç halkın cenazesine sahip çıkmasına engel olabilir! Üstelik tutuklamaya çalıştıkları Lerzan Caner yıllarını, devrimci tutsakların, göçmenlerin hakları için mücadele içinde geçirmiştir! Halkların emperyalizme karşı dayanışması için yıllardır Eyüp Baş Sempozyumlarına emeğini katmış, gece gündüz halkların özgürlüğü için çalışmıştır!
AKP’nin katil polislerine, emperyalizmin uşaklarına sesleniyoruz! Onur Polat’ın cenazesine katılma gerekçesiyle, demokratik hakları için mücadele eden insanları susturamazsınız! Emperyalizme karşı savaşımızı; yoldaşlarımızı gözaltına alarak, tutuklamaya sevk ederek susturamazsınız!”
***
Hukuk Onların İse Adalet Halkındır!
Adalet Talebi Onurumuzdur!
Devrimci İşçi Hareketi 9 Eylül’de Halk Cephelilerin, Adalet talebiyle sürdürdüğü kampanya ile ilgili açıklama yaptı. Açıklamada: “Bu ülkede adalet yok. Adalet istiyoruz. Adalet İçin Açlık Grevindeyiz” diye başlayan Halk Cephesi’nin “Adalet İstiyoruz” kampanyası 75. gününde son bulacak. Adalet Kampanyasına destek için İstanbul’dan yola çıkan, 4 gündür “Çocuklarımızı Katledenler Yargılansın” diye yollarda adalet taleplerini haykıran Halk Cephelileri selamlıyoruz… Faşizm ile yönetilen ülkeler de elde edilen hiçbir demokratik hakkın kalıcı olması mümkün değildir. Faşist iktidarlar kaşıkla verdiklerini kepce ile geri almaktadır. Dün canımız kanımız pahasına kazandığımız, basın açıklamaları yaptığımız tüm alanlar, bugün katil AKP tarafından kendi it dalaşları bahane edilerek yasaklanmıştır. Hak arayan herkes terörist ilan edilmiştir. İşçilerin memurların tüm çalışanların hakları ellerinden alınmış durumdadır. OHAL ile birlikte uygulanmaya konulan KHK ile emekliliği dolan herkesin emekli olması yasaklanmıştır. 12 Eylül 1980 faşist darbe ile uygulamaya konulan 24 Ocak kararlarında bile göze alınamayan bazı kararlar bugün 15 Temmuz darbe girişimi bahane edilerek alınmıştır. Burjuva hukuku bile işlememekte, çıkardıkları yasalara kendileri bile uymamaktadırlar. Adalet talebi ile yollara düşen Halk Cephelileri selamlıyor ve adalet talepleri talebimizdir diyoruz. Bu ülkede adalet yok. Katledilen çocuklarımız için, işçiler için adalet istiyoruz. Adaleti biz sağlayacağız” denildi.
***
Ankara Adalet İçin Açlık Grevi Günlüğü
***
Halk Meclisi Tutsakları İçin İmza ve Mektup Kampanyası Başlatıldı
İstanbul-Okmeydanı Halk Meclisi, uyuşturucuya karşı mücadele ettikleri için AKP faşizminin tutsak ettiği çalışanlarına imza ve mektup kampanyası başlattı. Kampanya dahilinde yapılan çalışmalarda, 6 Eylül’de Anadolu Parkı’nda, 7 Eylül’de ise Sibel Yalçın Parkı’nda imza ve mektup standı açıldı. Çalışma sonunda altı sayfa imza föyü dolduruldu ve beş adet mektup kartı halk tarafından yazıldı. Okmeydanı Halk Meclisi “Halk Meclisi tutsakları derhal serbest bırakılsın!” diyerek halkı desteğe çağırdı.
***
Uyuşturucuya Karşı Mücadelemizi Engelleyemeyeceksiniz
Sizi ve Hamiliğini Yaptığınız Uyuşturucu Satıcılarını Mahallemizden Kovacağız
Gülsuyu’nda kurulacak olan Hasan Ferit Gedik Uyuşturucu ile Savaş ve Kurtuluş Merkezi için, 8 Eylül’de Elisa Cem Düğün Salonu’nda yapılmak istenen Dayanışma Gecesi, AKP’nin katil polisleri tarafından engellendi. Geceye 4 saat kala salona gelen katil polisler, “eğer salonu verirsen kapatırız salonunu” diyerek salon sahibini tehdit ettiler. Ardından da geceye 2 saat kala salon önüne gelerek girişi engellediler. Heykel Meydanı’na ve mahallenin birçok yerine de yığınak yaptılar. Çevik Kuvvet minibüsleri, akrepler, TOMA’lar ve sivil minibüsler ile Heykel Meydanı, Nurettin Sözen Parkı’nı çevrelediler. Ellerinde siyah poşet olan birçok sivil polis de mahallenin içlerine dağıldı. Heykel Meydanı’ndan geçen herkese GBT yaptılar. Restoran içinde oturan insanlara GBT yaptılar. GBT’ler sırasında 1 kişi, asker kaçağı olduğu gerekçesi ile gözaltına alındı. Daha sonra serbest bırakıldı.
Gecenin yapılamaması üzerine, saat 21.00’de, düğün salonu önünde bir araya gelen kitle, bir açıklama yaptı. Açıklamada; “AKP’nin katil polisleri bu geceyi engelleyerek, kimin yanında olduklarını gösterdiler. Uyuşturucu çeteleri meydanda uyuşturucu satıyorlar ama katil polisler onları engellemek yerine uyuşturucuya karşı mücadele edenleri engelliyor. Gazi Mahallesi’nde Uyuşturucu ile Savaş ve Kurtuluş Merkezi’ni basıyor, tedavi görenleri gözaltına alıyor, Merkez’i polis karakoluna çeviriyor. Ama uyuşturucuya, çetelere karşı mücadelemiz devam edecek. Gülsuyu’nda Uyuşturucu ile Savaş ve Kurtuluş Merkezi’ni açarak gençlerimizi bu bataktan kurtaracağız” dendi. Açıklamaya, Gazi Mahallesi’nde bulunan Savaş ve Kurtuluş Merkezi’nde tedavi gören ve 1 hafta gözaltında tutulan gençler, aileleri ve kurum çalışanlarının da olduğu 20 kişi katıldı. Açıklamanın ardından kitlenin üzerine doğru gelen akrepten inen ve elinde silah bulunan katil polis gözaltı yapmak istedi. Ancak kitlenin taşlaması üzerine akrebin içine kaçtı. Ardından da havaya ateş açtı. Açıklamanın ardından kitle dağıldı. Açıklamadan 1 saat sonra ara sokaklarda evine giden 3 kişiyi polis gözaltına almak istedi. Polis 3 kişiyi yakalamaya çalışırken havaya 20’nin üzerinde mermi sıktı. Bu sırada Eda Yaren Arık gözaltına alındı. 1 gün gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakıldı.
***
Okmeydanı Halk Meclisi; Halkımızı AKP Faşizminin Yozlaştırma Politikalarına Teslim Etmeyeceğiz!
İstanbul – Okmeydanı Halk Meclisi Mahmut Şevket Paşa (MŞP) Mahallesi’nde yozlaşmaya karşı ilk sokak toplantısını 2 Eylül’de Ercan Sokak’ta yaptı. İlk olarak MŞP komitesi sokakta bulunan evlerin tek tek kapılarını çalarak yapılacak olan sokak toplantısına çağrı yaptı. Yapılan toplantı ilk olarak Okmeydanı Halk Meclisi tarafından mahallede düzenlediği “uyuşturucuya ve kumara karşı yürüyüş”ün videosu izlendi. Bu görüntülerde polis – torbacı işbirliğinin somutlanması toplantıya katılanlar tarafından hayretle ve ardından lanetlenerek izlendi. Ardından MŞP komitesi yapılan konuşmalarla birlikte sokak sakinlerinin şikayetlerini dinledi. Bir sokak sakini ise yaşadıkları sorunların çözümleri için kapalı bir alanda daha organize bir toplantı talep etti ve bu talep toplantıya katılanlar tarafından kabul gördü. “Sorunlarımızın üstesinden birliğimizin gücüyle geleceğiz. Halkımızı AKP faşizminin yozlaştırma politikalarına teslim etmeyeceğiz!” denilerek 22 kişinin katıldığı sokak toplantısı iradi olarak sonlandırıldı.
***
Uyuşturucu İçip Göreve Çıkan, Halkımıza Bağırıp Çağıran Polis Mahalleden Defol!
Okmeydanı Halk Meclisi, adalet istedikleri, uyuşturucuya karşı mücadele ettikleri için tutsak düşen üyeleri için 27 Ağustos’ta Fetihtepe Yolağzı’nda bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Yaklaşık 50 kişinin katıldığı basın açıklamasında “Adalet İsteyen Halk Meclisi Tutsakları Kamil Sarıkaya ve Yasin Celep Serbest Bırakılsın!” pankartı açıldı. Okunan basın açıklamasından hemen sonra uyuşturucunun mahallemizdeki hamisi polis halka plastik mermi ve gaz bombalarıyla saldırdı. Ancak halkın tepkisi üzerine çekilip gitmek zorunda kaldılar.
***
Gökhan Yıldırım Serbest Bırakılsın!
Gazi Halk Cephesi Gökhan Yıldırım’ın katil polisler tarafından gözaltına alınmasıyla ilgili 14 Eylül’de bir açıklama yaptı. Açıklamada: “Darbe girişimi ve OHAL sonrasında halka karşı savaşını daha da boyutlandıran AKP faşizmi; devrimcilere, yoksul mahallelere, halkın devrimci kurumlarına ve ekmek parası kazandığı iş yerlerine saldırmaya devam ediyor. Dün gece Gazi Mahallesi’nde Gazi Merkez Taksi Durağına ve Rıza Poyraz Çay Bahçesine saldırıp buraları yıkan AKP’nin katil polisleri aynı saatlerde arkadaşımız Gökhan Yıldırım’ı da işkence ile gözaltına almıştır… AKP’nin katliamcı, işkenceci, halk düşmanı polisleri daha önce de birçok kez hukuksuz bir şekilde ve kontra yöntemlerle Gökhan Yıldırım’ı kaçırmaya, gözaltına almaya çalışmış ve bununla da yetinmemiş Gökhan’ı katletmek istemişlerdir. Gökhan’ın bulunduğu aracı güpegündüz taramışlardır. Ne var ki bütün denemelerinde başarısız olmuşlardır. Transportır araçları, Akrep, Kobra ya da Kartal türü araçları, onlarca özel harekat polisleri ve her türden silahları da olsa sonuç alamamışlardır. Haklı ve meşru olan biziz, devrimcilerdir… Bu haklılık ve meşrulukla yoksul mahallelerimizde halkımızın umudu olmaya, halkımızın kurtuluş mücadelesini büyütmeye, yozlaşmaya karşı savaşmaya her koşulda devam ettik ve ediyoruz. Halk düşmanı katil polisler tam da bu nedenle ve de olanca hazımsızlıklarıyla saldırıyorlar bize. Sonuç alamadıkça, saldırganlıkları daha da büyüyor. AKP’nin polisleri, Gökhan ve onun nezdinde devrimciler karşısında defalarca kez rezil rüsva olmuşlardır. Defalarca kez devrimci yaratıcılık, hız, esneklik ve uyanıklık faşizmin askeri-teknik ve her türden maddi üstünlüğünü ters düz etmeyi başarmıştır. Bunu sağlayan haklılığımız, meşruluğumuzdur… Bunu sağlayan halk ve vatan sevgimizdir… İdeolojimizdir bunu sağlayan… Gökhan Yıldırım’a işkence yaparak halka karşı suçlarınızı büyütmeyin. Halk, halk düşmanlarının işlediği suçları unutmaz ve ilelebet bunlara karşı sessiz kalmaz. Bunu unutmayın!… İşkenceye son verin!.. Gökhan Yıldırım derhal serbest bırakılmalıdır…” denildi.
***
Fuhuşa Kumara Çeteleşmeye İzin Vermeyeceğiz
Bahçelievler Zafer Mahallesi’nde uzun süredir fuhuş yaptığı tespit edilen ev 8 Eylül’de Cephe Milisleri tarafından el yapımı bomba ve silahla taranmıştır. Atılan el yapımı bombanın sesi mahallenin her yerinde duyulmuştur. Eylem esnasında halka ajitasyon çekilmiş, halkta eyleme alkışlarla destek verdi.
Cephe Milislerinin yaptığı açıklamada: “Halkın şikayeti üzerine Cepheliler tarafından araştırmalar yapılmış, evin fuhuş evi olduğu tespit edilmiştir. Bunun ardından önce evin duvarına “Fuhuşa İzin Vermeyeceğiz-Cephe” yazılaması yapıldı. Ancak uyarı dikkate alınmamış, fuhuşa devam edilmiştir. Ahlaksız olan katil polislerin fuhuş yapılmasına göz yumduğu fuhuş yapanlarla ortak olduğunu tüm halkımız gözleriyle görmüştür. Polisin her gün fuhuş yapanlarla görüştüğü, samimi şekilde yakınlaşmalarını gören halkımız aylardır şikayet ettiklerini belirtiyor. Mahalle halkı Cephelilere polisi aradıklarını ama gelen polisin de içeri girip fuhuş yapanlarla birlikte olduğunu söylemişlerdir. Polis katil ve ahlaksız olduğundan dolayı ebetteki hiç bir şekilde müdahale etmeyeceğini bilmekteyiz. Mahallede açıktan rahat şekilde polisin fuhuşu desteklemiş olması oldukça rahatsız etmiştir halkımızı ve bundan dolayıdır ki çözümün ancak devrimcilerin sağlayacağına inanmışlardır ve bize gelmişlerdir.
Burası Zafer Mahallesi birçok bedel ödenmiştir mahallemizde. İnsanlarımız çeteler tarafından vurulmuş, esnaflarımız defalarca çeteciler ve polis tarafından saldırıya uğramıştır. Bizler mahallemizde bedel ödemeye ve ödetmeye devam edeceğiz. Bedeli ne olursa olsun fuhuşsa kumara çeteleşmeye izin vermeyeceğiz! Polisi ve fuhuş yapanları tekrar uyarıyoruz ahlaksızlıklarına devam ederlerse hiç bir uyarı yapmadan silahlarımızla cezalandırılacaklardır!” denildi.
Her Zaman Bizimlesin Dilek…
İstanbul Küçükarmutlu’da polis tarafından infaz edilerek şehit düşen Dilek Doğan, ailesi ve Ankara TAYAD’lılar tarafından 14 Eylül’de mezarı başında anıldı.
Dilek Doğan’ın Kahramanmaraş – Afşin – Türk çayırı köyündeki mezarı başında bayramın 3. günü yapılan anmada, Dilek Doğan’ın mezarı yıkandı ve temizlendi. Anma, ağıtlar ve türkülerle sona erdi.